 |
T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Esas no: 1999/3010
Karar no: 1999/4058
T: 12.4.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
3167-1/m.7
6762/m.708
1412/m.32,66,260
647/m.6
818/m.388
3167 sayılı Kanuna aykırılıktan sanık Serhat ...'nun yapılan yargılanması sonunda; Hükümlülüğüne dair Gemlik Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 11.3.1998 gün ve 1997/397 esas 1998/54 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 5.3.1999 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR :
1-Ödeme ve keşide yeri aynı olan dava konusu 459l309 seri nolu 8.2.l997 keşide tarihli çekin TTK.nun 708.maddesinde belirtilen 10 günlük yasal süre geçtikten sonra 17.3.l997 tarihinde ibraz edildiği ve bu itibarla sanığa atılı karşılıksız çek keşide etmek suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de;
2-Her iki sanığında çekdeki imzanın kendisine ait olduğu yönünde kabulü bulunmamasına göre CMUK.nun 66.maddesi gereğince çözümü özel yada teknik bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunluluğuda dikkate alınarak suça konu çekdeki imzasının sanığa ait olup olmadığının tespiti bakımından uzman bilirkişiden rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Suça konu çekin keşide edildiği l2468 nolu hesabın Özgür ...'na ait olup sanığın suça kanu çeki hesap sahibi Özgür...'na vekaleten keşide ettiği kabul edilmesine göre, dosyada mevcut 24.2.l997 tarihli gerek vekaletnamede Borçlar Kanunun 388.maddesi uyarınca sanığa özel olarak kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisinin verilmediği görülmekle, sanığın sözü edilen hesaptan çek keşide etme yetkisinin bulunduğuna dair varsa belgelerinin getirtilmesi, yetkili olmadığının anlaşılması halinde başkasının hesabından çek keşide eden sanığın eyleminin diğer koşulları gerçekleşmesi halinde dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılmasında yasal zorunluluk bulunduğunun düşünülmemesi,
4-Muhatap bankaca 3167 sayılı Yasanın 7. maddesine göre zorunlu olduğu ihtaratı yaptığı cevaben bildirilmişse de dosyada mevcut olmayan tebligat evrakınında istenerek tebligatın usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığının tahkiki ile usulüne uygun şekilde yapıldığının anlaşılması halinde anılan maddede, mevzubahis bu kuralın keşidecinin iyi niyetini göstermek imkanını sağlamak amacına yönelik olduğuda gözönüne alınarak çekin mahkemece bankaya tevdi edilip 7. maddeye göre zorunlu ihtaratın yapılmasının sağlanması ve bu ihtarat üzerine kanundaki yazılı 7 işgünü içinde düzeltme hakkını kullanıp kullanmadığının araştırılıp, belgeleride eklenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
5-Sanık hakkında 647 sayılı yasanın 6.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken yasal yeterli gerekçe gösterilmeyerek CMUK.nun 32 ve 260.maddelerine aykırı davranılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA , 12.4.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.