 |
T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Esas No: 1998/7184
Karar No: 1998/8412
Tarih: 23.9.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
3167 SAYILI YASAYA AYKIRILIK
YARGI ÇEVRESİ DIŞINDA TUTUKLULUK
İSTİNABE YOLUYLA SORGU
ÖZET : Sanığın, yargılandığı suçtan dolayı davanın görüldüğü yer mahkemesinin yargı çevresi dışında bir cezaevinde tutuklu bulunması halinde, bizzat davanın görüldüğü mahkeme huzurunda sorguya çekilmesi gerekirken istinabe yoluyla yapılan sorgusuyla yetin ilerek savunma hakkın in kısıtlanması Yasaya aykırıdır.
(3167 s. Çek K. m. 16/1)
(1412 s. CMUK. m. 226/4)
3167 sayılı Kanuna aykırılıktan sanık Seyfinin yapılan yargılanması sonunda; 3167 sayılı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis, bankalarda Çek hesabı açmasının ve çek keşide etmesinin yasaklanmasına dair (Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesi)ndenverilen 8.8.1997 gün ve 1996/115 esas 1997/508 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığının bozma isteyen 25.6.1998 tarihli tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan delillere ve dosya iÇeriğine uygun gerekçeye göre; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; Ancak:
1- Sanığın yargılandığı suçtan dolayı davanın görüldüğü yer mahkemesinin yargı çevresi dışında bir cezaevinde tutuklu bulunduğu anlaşılmasına göre, CMUK.nun 226/4. madde ve fıkrası hükmüne göre bizzat davanın görüldüğü mahkeme huzurunda sorguya çekilmesi gerektiği ve anılan maddenin son fıkrasında sayılan istisnai durumların da gerçekleşmediği duruşmadan vareste tutulmasını istese dahi yokluğunda yargılamasına olanak bulunmadığı gözetilmeden, istinabe yoluyla yapılan sorgusuyla yetinilip hüküm kurulması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
2- Gerekçeli karar başlığında müdahil yerine temsilcisinin adının yazılması,
Yasaya aykırı sanık vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 23.9.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.