 |
T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Esas No: 1998/4594
Karar No: 1998/6437
Tarih: 16.6.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
765/m.503
3167 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık Tacettin Saydam'ın bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda; TCK.nun 503/1. maddesi gereğince l yıl hapis cezası ve 19.000.000.- TL. ağır para cezası ile hükümlülüğüne dair İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 09.05.1997 gün ve 1996/1330 esas 1997/406 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığının onama isteyen 07.05.1998 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR :
Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan delillere ve dosya içeriğine uygun gerekçeye göre; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; Ancak;
Bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hile ve desiseler yaparak hataya düşürüp onun veya başkasının zararına kendisine veya bir başkasına haksız yarar sağlanması sucun maddi unsurudur.
Hile ve desisenin kandıracak nitelikte olması lazımdır. Sözü edilen niteliğin tayini izafi olması itibariyle mağdurun durumu nazara alınmalıdır, ve olaya göre takdir edilmelidir. Hataya düşürmek ve bilmezlik her zaman yeterli değildir, sanığın kastı son derece önemlidir. Kaldı ki hile ve desisenin kullanılması ile mağdurun hataya düşürülmesi arasında nedensellik bağının bulunması şarttır.
Bu sebeple hile ve desisenin neler olduğu somut şekilde gösterilip tartışılmadan sanığın keşide ettiği 30/09/1994 tarih 6639501 seri numaralı çekte sadece iki keşide yeri yazıldığından bahisle, müdahilin de ilk hamil olmayıp ciranta durumunda olduğu gözetilmeden dolandırıcılık suçundan sanığın hükümlülüğüne karar verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.06.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.