 |
T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Esas No: 1998/13775
Karar No: 1998/2674
Tarih: 19.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KONUT DOKUNULMAZLIĞINI BOZMAK
MALA ZARAR VERMEK
KARAR ÖZETİ: TCK.nun 516.'2. maddesi uyarınca hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında ağır para cezasına da hükmolunmalıdır.
Sanığın kardeşine ait evin kapısına tekme vurmak suretiyle kilidinin kırılmasına sebebiyet vermesi eylemi TCK.nun 516/ilk maddesinde yazılı suçu oluşturur. Müştekinin şikayetçi olmamasıyla davanın düşürülmesi gerekir.
Bir konuta girmenin suç olabilmesi İçin, Medeni Kanun hükümlerine göre konuta girmeyi men etme hakkına sahip olan kimsenin rızası hilafına veya hile ile veyahut gizli olarak sanığın konuta girmiş olması lazımdır. Müşteki şikayetçi olmazsa dava düşürülmelidir.
(765 s. TCKI m. 516/Ilk- 2,193, 99)
(YIBK., 18.2.1942 gün ve 21/4 e.)
Konut dokunulmazlığını bozmak ve mala karşı zarar vermek suçlarından sanık Halil'in yapılan yargılanması sonunda; mala karşı zarar vermek suçundan TCK.nun 516/2, 522, 59/2 maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis ve bu cezanın 647 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince 500.000 lira ağır para cezasına çevrilmesine, konut dokunulmazlığını bozmak suçundan ise TCK.nun 193/1 ve 59 maddeleri gereğince 25 gün hapis ve bu cezanın da 647 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince 125.000 lira ağır para cezasına çevrilmesine, aynı neviden para cezalarının TCK.nun 72. maddesi gereğince toplanarak neticeten 625.000 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne ve bu cezanın 647 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince ertelenmesine dair (Çandır Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen, 4.2.1997 gün ve 1996/74 esas 1997/6 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık ve üst C. Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'nın bozma isteyen 1.12.1997 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
Sanık hakkında ızrar suçundan TCK.nun 516/2 maddesi uyarınca hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında ağır para cezası da öngörüldüğü gözetilmeden, sanığa noksan ceza tayini aleyhte temyiz olunamadığından bozma nedeni yapılmamıştır.'
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan delillere ve dosya içeriğine uygun gerekçeye göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; Ancak:
1- Oluşa ve delil durumuna göre sanığın kardeşine ait evin kapısına tekme vurmak suretiyle kapı kilidinin kırılmasına sebebiyet verilmesi şeklindeki eyleminin TCK.nun 516/ilk maddesine giren basit ızrar suçunu oluşturduğu ve bu suçunda takibinin şikayete bağlı olup feragatle düşen davalardan olmasına, evin sahibi ve aile reisi olan müşteki Kahraman'ın 31.12.1996 günlü oturumda şikayetçi olmadığını bildirmesi karşısında davanın TCK.nun 99. maddesi uyarınca düşürülmesi yerine Kahraman'ın karısının şikayetçi olduğundan bahisle, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Konut dokunulmazlığını bozmak suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince;
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 18.2.1942 gün ve 21/4 sayılı kararında da belirtildiği üzere; TCK.nun 193. maddesinde açıkça belirtildiği gibi bir konuta girmenin suç olabilmesi için konuta girmeyi men etmek hakkına sahip olan kimsenin yani medeni kanun hükümlerine göre evlilik birliği veya alelıtlak aile reisi ve bunlardan biri yoksa veya bu hakkını kullanmaktan sarfınazar etmiş ise yerine kaim olanın rızası hilafına veya hile ile veyahut gizli olarak girmiş olması lazımdır Buna göre konut dokunulmazlığını bozma eyleminde müşteki Kahraman'ın 31 .12.1996 günlü oturumda şikayetçi olmadığını açıklamasına göre TCK.nun 99. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi yerine yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ve üst C. Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 19.3.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.