 |
T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
E. 1995/2378
K. 1995/2872
T. 4.4.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- 3167 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ
KARAR ÖZETİ: Karşılıksız çek keşidesi; çalınma, kaybolma, hile veya zorla alınma gibi iradi bir harekete dayanmıyorsa, keşideci cezalandırılamaz. Bunun dışında, keşidecinin çekte yazılı miktar kadar borçlu bulunmadığı, yada çekin teminat olarak verildiği yolundaki iddiaları ile bu konuda açılan hukuk davaları suçun oluşmasını engellemez. Ancak, ihraz tarihinden önce suça konu çekin her ne suretle olursa olsun geçerliliğini tartışma konusu haline getiren menfi tesbit davasının açılmış olması durumunda, bu dava çekin iptali sonucunu da gündeme getireceğinden, sonucunun beklenmesinde yasal zorunluluk vardır.
Ayrıca, sanık tarafından istenildiği takdirde, 647 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin uygulanması konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir.
(647 s. CİK. m. 4)
(YCGK. Kararı-9.10.1989 gün ve 7-213/280 s.)
3167 sayılı Kanuna aykırılıktan sanık Rıza'nın yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne dair, (İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 13.9.1994 gün ve 1991/496 esas, 1994/637 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C.Başsavcılığı'nın bozma isteyen 15.3.1995 tarihli tebliğnamesiyle Daireye gönderilmekle incelenip, gereği düşünüldü:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan delillere ve dosya içeriğine uygun gerekçeye göre; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine. Ancak;
1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 9.10.1 989 gün ve 7-213/280 sayılı ilamında da belirtildiği gibi, karşılıksız çek keşidesi; çalınma, kaybolma, hile ile veya zorla alınma gibi iradi bir harekete dayanmıyorsa, keşidecinin cezalandırılamayacağı, bunlar dışında keşidecinin çekte yazılı miktar kadar borcu olmadığına veya çekin teminat olarak verildiğine ilişkin iddiaların ve bu konuda açılan hukuk davalarının suçun oluşmasını engellemeyeceğinde kuşku bulunmamakta ise de, ibraz tarihinden önce suça konu çekin her ne suretle olursa olsun geçerliliğinin tartışılması sonucunu doğuracak menfi tespit davasının çekin iptali sonucunu da gündeme getireceğinden, sonucunun beklenmesinde yasal zorunluluk bulunduğundan, Ankara 4. Ticaret Mahkemesi'nin 1991/764 esas sayılı dosyası getirtilerek veya dava dilekçesi örneği sonuçlanmış ise tasdikli karar örneği dosyaya konularak sonucuna göre uygulama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Sanık vekilinin 647 sayılı Yasanın 4. maddesinin uygulanması konusundaki istemi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 4.4.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.