 |
T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
E. 1994/9671
K. 1994/12823
T. 7.11.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SORUŞTURMANIN GENİŞLETİLMESİ
YAZILI EMİRLE BOZMA İSTEĞİ
YARGILAMANIN İADESİ
KARAR ÖZETİ: Yazılı emir, Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşen hakim ve mahkemelerden verilen hükümlerde, yasaya muhalefet edilmesi ile sözkonusu olan olağanüstü bir yasa yoludur. Bu olağanüstü yola başvurulmasında,z sonra bozma nedenlerinin bulunduğunun belirlenmesi ve bozmanın sanığın lehine olması halinde esas mahkemesine iş bırakılmadan Yargıtay' ca sonucun tayini ilkesi benimsenmiştir. Bunun için Yargıtay' ın bir karar verebilme olanağı bulunmalıdır, Bu nedenle soruşturmanın genişletilmesi ile ilgili yazılı emir sözkonusu olamaz. İmza sirkülerindeki imza ile suç konusu çekteki sanığa ait imzanın benzerliği yetkili bilirkişi incelemesi sonucu belirlenmeli ve kesinlik kazandıktan sonra anlaşmazlığın yargılamanın iadesi yolu ile çözülmesi gerekir.
(1412 s.CUMK. m. 343,327-342)
3167 sayılı Çek Kanununa muhalefetten sanıklar Mustafa ve Emine' nin anılan Kanunun 13/1, TCK.nun 119/5. maddeleri uyarınca, 720.000 TL . ağır para cezası ile cezalandırmasına dair, (Beyoğlu 3. Sulh Ceza Mahkemesi)'nce verilen 1.2.1994 gün ve 1994/55-128 sayılı karara vaki itirazın reddine ilişkin, (Beyoğlu 3. Asliye Ceza Mahkemesi)' nin 24.2.1994 gün ve 1994/15 müt. sayılı kararını havi dosya incelendi:
1- Tüm dosya münderecetına nazaran, Beyoğlu 4. Noterliği'nce düzenlenen 28.8.1994 tarihli imza sirkülerindeki Mehmet'e ait imza ile suç konusu çekte kaşe üzerine atılan imzanın benzerlik arzetmesi nedeniyle, 12.10.1993 tarihli, 3318556 seri numaralı çekin Metal Ticaret ve San. Ltd. Şirketi'nin Genel Müdürü olan Mehmet tarafından keşide edildiğinin anlaşılması karşısında, anılan çekte imzaları bulunmayan sanıkların sorumlu tutulamayacağı cihetle, bu husus araştırılıp açıklığa kavuşturulmadan, yazılı olduğu şekilde gerekçe ile itirazın reddine dair karar ittihazında;
2- Kabule göre de; sanıkların üzerlerine atılı suçun niteliğine ve uygulanan kanun maddesine nazaran, 3506 sayılı Kanunla değişik TCK.nun 119. maddesi kapsamına girip önödemeye tabi bulunduğu cihetle, Cumhuriyet Savcılığınca usulüne uygun önödeme ihtarı yapılmadan kamu davası açılmış olmasına göre, Yüksek Yargıtay İçtihadı Birleştirme Ceza Bölümü Genel Kurulu'nun 11.4.1983 gün ve 1983/2-2 sayılı kararı uyarınca, mahkemece sanıklara usulüne uygun şekilde önödeme ihtarı yapılmaksızın karar verilmiş olduğu gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı olduğu şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle;
CUMK. nun 343. maddesi uyarınca Beyoğlu 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24.2.1994 gün ve 1994/15 müt. sayılı kararının bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 14.10.1994 gün ve 24649 sayılı yazılı emirlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Ç. Başsavcılığının 20.10.1994 gün ve YE/90467 sayılı tebliğnamesiyle Daireye gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Yazılı emir Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşen hakim ve mahkemelerden verilen hükümlerde yasaya muhalefet edilmesi ile sözkonusu olan olağanüstü bir yasa yoludur.
Bu olağanüstü yola başvurulmasından sonra bozma nedenlerinin bulunduğunun belirlenmesi ve bozmanın sanığın lehine olması halinde esas mahkemesine iş bırakılmadan Yargıtay'ca sonucun tayini ilkesi benimsenmiştir.
Beyoğlu 4. Noterliğince düzenlenen imza sirkülerindeki imza ile suç konusu çekteki sanığa ait imzanın benzerliği yetkili bilirkişi incelenmesi sonucu belirlenmeli ve kesinlik kazandıktan sonra anlaşmazlığın iadei muhakeme yolu ile çözülmesi gerekir.
Açıklamaların ışığında soruşturmanın genişletilmesi ile ilgili olarak yazılı emir verilemeyeceği gibi eleştişri niteliğinde olan kabule göre de yazılı emir olamayacağından her iki sebepten dolayı yazılı emrin (REDDİNE) ve dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılık makamına tevdiine 7.11.1994 günü oybirliği ile karar verildi.