 |
T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Esas no : 1994/10021
Karar no : 1994/12827
Tarih : 7.11.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
3167-1/m.13
765/m.119
1412/m.301,302,343
3167 Sayılı Çek Kanununa muhalefetten sanık Mustafa Kemal ....'ın anılan kanunun 13/1, TCK.nun 119/5.maddeleri uyarınca 720.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair, BEYOĞLU 3.Sulh Ceza Mahkemesince verilen 5.1.1994 gün ve 1994/46-24 sayılı karara vaki itirazın reddine ilişkin, Beyoğlu 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 3.2.1994 gün ve 1994/6 müt. sayılı kararını havi dosya incelendi :
1-Tüm dosya münderecatına nazaran, Beyoğlu 4. Noterliğince düzenlenen 28.8.1989 tarihli ve 18.10.1990 tarihli imza sirkülerindeki, mevcut imzalara göre, Mehmet Çınar'a ait imza ile suç konusu çekte şirket kaşesi üzerine atılan imzanın benzerlik arzetmesi nedeniyle, 1.10.1993 tarihli 3318555 seri numaralı çekin, Çınar Metal Ticaret ve San.Ltd. Şirketinin Genel Müdürü olan Mehmet Çınar tarafından keşide edildiğinin anlaşılması karşısında, anılan çekte imzası bulunmayan sanığın sorumlu tutulamıyacağı cihetle, itirazla ilgili bu husus araştırılıp açıklığa kavuşturulmadan, yazılı olduğu şekilde gerekçe ile itirazın reddine karar verilmiş olunmasında;
2-Kabule göre de; sanığın üzerine atılı suçun niteliğine ve uygulanan kanun maddesine nazaran, 3506 Sayılı Kanunla değişik TCK.nun 119.maddesi kapsamına girip önödemeye tabi bulunduğu cihetle, Cumhuriyet Savcılığınca usulüne uygun önödeme ihtarı yapılmadan kamu davası açılmış olmasına göre, Yüksek Yargıtay İçtihadı Birleştirme Ceza Bölümü Genel Kurulunun 11.4.1983 gün ve 1983/2-2 sayılı kararı uyarınca, mahkemece sanığa usulüne uygun şekilde önödeme ihtarı yapılmaksızın karar verilmiş olduğu gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı olduğu şekilde reddine karar verilmiş olunmasında isabet görülmediğinden bahisle;
CMUK.nun 343.maddesi uyarınca Beyoğlu 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 3.2.1994 gün ve 1994/6 müt. sayılı kararının bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 24.10.1994 gün ve 25319 sayılı yazılı emirlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak C.Başsavcılığının 27.10.1994 gün ve YE/93050 sayılı tebliğnamesiyle Daireye gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR :
Yazılı emir, Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşen hakim ve mahkemelerden verilen hükümlerde, yasaya muhalefet edilmesi ile söz konusu olan olağanüstü bir yasa yoludur.
Bu olağanüstü yola başvurulmasından sonra, bozma nedenlerinin bulunduğunun belirlenmesi ve bozmanın sanığın lehine olması halinde, esas mahkemesine iş bıkakılmadan Yargıtay'ca sonucun tayini ilkesi benimsenmiştir. Bunun için ise Yargıtay'ın bir karar verebilme olanağı bulunmalıdır. Bu nedenle soruş- turmanın genişletilmesi ile ilgili yazılı emir söz konusu olamaz.
Beyoğlu 4.Noterliğince düzenlenen imza sirkülerindeki imza ile suç konusu çekteki sanığa ait imzanın benzerliği yetkili bilirkişi incelemesi sonucu belirlenmeli ve kesinlik kazandıktan sonra anlaşmazlığın iadei muhakeme yolu ile çözülmesi gerekir.
SONUÇ : Açıklamaların ışığında, soruşturmanın genişletilmesi ile ilgili olarak yazılı emir verilemeyeceği gibi eleştiri niteliğinde olan kabule görede yazılı emir olamayacağından her iki sebepten dolayı yazılı emrin REDDİNE ve dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılık makamına tevdiine 7.11.1994 günü oybirliği ile karar verildi.