 |
T.C.
YARGITAY
Onuncu Ceza Dairesi
E. 1993/13467
K. 1994/4473
T. 4.4.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÇEK KANUNUNA AYKIRI DAVRANIŞ
DAVANIN DÜŞÜRÜLMESİ
KARAR ÖZETİ : Karşılıksız çek keşide etmek cürmünde, TCK.nun 108. maddesinde altı ay olarak gösterilen şikayet süresi çekin bankaya ibraz tarihinde başlar. Suça konu çekler 101.1991 tarihinde bankaya ibraz edilmiş karşılığı bulunmadığı belirtilmiştir. Şikayet, 3863 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten çok sonra 3.3.1993 tarihinde yapılmış olmasına göre, altı aylık hak düşürücü süre dolmuş olduğundan, kamu davasının düşürülmesinde bir isabetsizlik yoktur.
(3167 s. Çek. K. m. 16)
3167 sayılı Kanuna aykırılıktan sanık Ali'nin yapılan yargılanması sonunda; TCK.nun 108. maddesi uyarınca davanın düşürülmesine dair, (Balıkesir 1. Aslîye Ceza Mahkemesi)nden verilen23.6.1993 gün ve 1992/325 esas 1993/424 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığı'nın bozma isteyen tebliğnamesi ile 25.11.1993 tarihinde Daireye gönderilmekle incelenip, gereği düşünüldü:
14.1.1993 tarih ve 3863 sayılı Yasa ile değişik 3167 sayılı Yasanın 16/2. maddesinde;
Karşılıksız çek keşide etme cürmünde TCK.nun 108. maddesinde 6 ay olarak gösterilen şikayet süresinin çekin bankaya ibraz tarihinde başlayacağı öngörülmesine, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2.5.1983 gün, 65/199 sayılı kararında da gösterildiği üzere suç muhakemesinde, Kanun değişikliklerinde ilke "hemen uygulamadır'. Bu ana kurala bağlı kalınarak, eski kanun zamanındaki işler eski kanuna göre sonuçlanmalı, sonuçlanmamış ise yeni Kanuna göre sonuçlandırılmalıdır. Yeni Kanun, yürürlüğe girdikten sonraki olay ve işlemlere uygulanmakta, geçmişe yürümemektedir.
Hemen uygulama ilkesinden;
1- işlemlerin daima yürürlükteki kanuna göre yapılacağı,
2-- Yürürlükteki kanuna uygun olarak yapılan işlemlerin sonradan geçerliliğini kaybetmeyeceği,
3- Eski Kanuna göre yapılmamış işlemlerin yeni Kanuna tabi olacağı,
4- Yeni Kanun uygulamasında genel kuralın, sanığın leh ve aleyhinde olmasına bakılmayacağı,
sonuçları çıkarılmaktadır.
Olayımıza gelince;
Suça konu çekler 10.1.1991 tarihinde bankaya ibraz edilmiş, karşılığı bulunmadığı belirtilmiştir. Şikayet 3863 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten çok sonra 3.3.1993 tarihinde yapılmış olmasına göre 6 aylık hak düşürücü süre dolmuş olduğundan, kamu davasının düşürülmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre müdahil vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak (ONANMASINA), 4.4.1994gününde oybirliğiyle karar verildi.