 |
T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
E: 1992/10828
K: 1992/10896
T: 28.10.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Teşekkül halinde uyuşturucu madde satmaktan sanıklar Mithat Bozdemir ve mehmet sıtkı Togmış'ın bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda: Eylemlerine uyan 3756 sayılı Kanunla değişik TCK.nun 403/5-7, 405/2 ve 59. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay ağır hapis ve 8.333 lira ağır apar cezası ile hükümüllüklerine dair İSTANBUL 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen 17.6.1992 gün ve 1991/359 esas 19926117 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının onama isteyen 9.9.1992 tarihli tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : Her iki sanığın vekili sıfatıyla hükmü temyiz eden Av. H.Rahmi Özkan4ın sanıklardan Mehmet Sıtkı Togmuş'u ait vekaletnamesinin bulunmadığı ancak bu sanıklar birlikte duruşmaya katıldıkları ve adı geçen sanık tarafından kendisinin müdafi olarak kabul edildiği anlaşıldığından CYUY.nin 136 ve 290. maddeleri uyarınca hükmü bu sanık yönündende temyiz edebileceği kabul edilmiştir.
Kararda ve iddianamede sanık Mehmet Sıtkı'nın soyadının "Togmış" yerine "Doğmuş" yazılması yerinde düzeltilmesi mümkün daktilo hatası olarak kabul edilmiştir.
Lehe olan Yasanın bir bütün halinde uygulanması gerektiği gözetilmeden kazanılmış haktan sözedilerek sanık mithat hakkında eksik ağır para cezası tayin edilmesi, ayrıca ilk hükmün sanıklar lehine bozulmuş olması nedeniyle dosyanın Yargıtay'a geliş-gidiş posta ücretinin 9.6.1989 günlü faturasında gösterilen 1.127.500 liranın hesaba dahil edilmemesi sonucu yargılama giderinin eksik hesaplanması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygn şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; Ancak;
Sanıkların kefalet paralarının haklarındaki hürriyeti bağlayıcı cezanın infazına başlandığında iadesi yerine ağır para cezasının infazına başlandığında iadesine karar verilmesi Yasaya aykırı ise de, bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın CYUY.nin 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıkların kefalet paralarının haklarındaki hürriyeti bağlayıcı cezanın infazına başlandığında iadesine denmek suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 28.10.1992 günü oybirliğiyle karar verildi.