 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
SAYI
ESAS 1998 KARAR
998 1639
Y A R G I T A Y İ L A M I
Murat Kabaloğlu vekili avukat Yavuz Ulusu ile Hanede Moran vs. vekili
avukat Ayla Tamor aralarındaki dava hakkında İzmir 12. Asliye Hukuk
Hakimliğinden verilen 14.7.1997 tarih ve 1042-687 sayılı hükmün Dairenin
11.12.1997 tarih ve 8594-10207 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti.
Süresi içinde davacılar avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş
olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, maliki bulunduğu taşınmazı 1.3.1993 tarihli kira sözleşmesi
ile beş yıl süreyle davalıya 1550 dolar karşılığında kiraladığını, davalının
kira süresi bitmeden 1.7.1994 tarihinde kiralananı tahliye ettiğini, dört ay
sonra daha düşük bedelle yeniden kiraya verebildiğini bu nedenle zarara
uğradığını, ayrıca mecurun hor kullanıldığını da ileri sürerek şimdilik
toplam 271.900.000 Tl.nın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, hükümetin almış bulunduğu 5.4.1994 tarihli ekonomik
kararların doların ani yükselmesine neden olduğunu, son olarak Tl. üzerinden
ödemede bulunduğunu savunarak davanın davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, 801.900.000 Tl.nın davalılardan alınmasına karar verilmiş;
hüküm davalılarca temyiz edilmiş; dairemizce bozulmuş bu defa davacı karar
düzeltme isteminde bulunmuştur.
Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 1.3.1993 başlangıç tarihli beş
yıllık kira sözleşmesi devam ederken dolar bazında kararlaştırılan kiranın
geçici protokolle TL.na dönüştürülmesine davalı taraf uymadığından bu
protokol hükümsüz sayılmıştır. Davalı kiracı, kira sözleşmesi sona ermeden
1.7.1994 tarihinde kiralananı tek taraflı olarak davacının muvafakatını
olmadan tahliye etmiş olduğundan kural olarak kira sözleşmesinin sonuna
kadar kira parasından sorumludur. Ancak davacı kiralayanın da boşalan
kiralananı aynı şartlarda yeniden kiraya çıkarması ve kiralaması için gerekli
çabayı sarfetmesi BK. 44 maddesi gereğidir. Bu itibarla kiralananın davalıyla
olan kira sözleşmesindeki şartlarla ve kira bedeliyle ne kadar sürede kiraya
verebileceği belirlenmelidir. Her ne kadar bu konuda bilirkişi dinlenilmiş ve
iki ayda kiraya verilebileceği belirtilmişse de bu bilirkişiler hangi
şartlarla kiraya verilebileceği hususunu açıklığa kavuşturmamışlardır.
Mahkemece, bilirkişilerden ek rapor alınması veya yeniden seçilecek
bilirkişilerden yeni bir rapor alınması gerekir. Öte yandan davalı, 5 Nisan
1994 tarihli ekonomik kararlara dayandığına göre bu kararların davalıya
getirdiği yük bakımından Borçlar Kanununun 264 maddesi uyarınca davalı
bakımından aktin feshi için mücbir sebep kabul edilmesi gerekir. Taşınmazın
sözleşmede belirlenen şartlarla ve kira bedeliyle daha uzun sürede kiraya
verilebileceği tesbit edildiği taktirde davalının sorumlu olacağı tazminat
miktarı altı aylık kira ile sınırlı olacaktır. Ancak davacı dört ay sonra
kiraya verdiğine göre bu dört aydan sonraki altı aya kadar olan iki aylık
kira farklarından da davalının sorumlu olması gerekir. Mahkemece açıklanan
konulara ilişkin olarak araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar
verilmesi usül ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Ne varki mahkeme kararı
bu gerekçelerle araştırmaya yönelik olarak bozulacak iken sadece davalının
iki aylık kira parasından sorumlu tutularak hüküm kurulması gerektiği
gerekçesiyle bozulmakla yetinilmiş olduğu yeniden yapılan incelemeyle
anlaşıldığından davacının karar düzeltme istemi kabul edilmeli, dairemizin
bozma kararı kaldırılıp, mahkeme kararı yeniden bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme
isteminin kabulüne 11.12.1997 gün ve 8594-10207 sayılı bozma kararının
kaldırılmasına, mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde
iadesine, 23.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.S.Atalay K.Kadıoğlu M.Yüksel Ş.Yüksel S.Özyörük
|