 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
9.HUKUK DAİRESİ
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : l997/4218
KARAR NO : l997/10638
MAHKEMESİ : Trabzon İş Mahkemesi
TARİHİ : 6.12.1996
NO : 768-436
DAVACI VE KARŞI
DAVALI : Cavit Bayraktar adına Avukat A. Sami Bilgin
DAVALI VE KARŞI
DAVACI : Trabzon Çimento San. T.A.Ş. adına Avukat Oktay Yavuz
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının, davalı ve karşı davacı ise
fazla ödenen tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, karşı davayı reddetmiş, diğer davayı hüküm altına
almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla
dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni
gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davalı ve
karşı davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları
yerinde değildir.
2. Davacı, davalı ve karşı davacıya ait fabrikada 28.8.1973-
20.11.1986 tarihleri arasında çalışmış ve bu tarihte Çimse-İş Sendikası
yönetim kuruluna profesyonel yönetici olarak seçilmek suretiyle işyerinden
ayrılmıştır. Davacı, anılan sendika yönetim kuruluna seçilememesi üzerine
işverene başvurarak 15.6.1995 tarihli dilekçe ile 2821 sayılı Yasanın 29.
maddesi uyarınca işe alınmasını istemiş ise de işverenliğin 6.7.1995 tarihli
yazısı ile bu istek reddedilmiştir. Bunun üzerine, davalı davacıya 28.8.1973-
20.11.1986 tarihleri arasında geçen 13 yıl, 2 ay, 12 günlük hizmetine
karşılık olmak üzere 54.827.157 lira kıdem tazminatı ödemiştir.
Davacı, açmış olduğu bu dava ile sendikadaki görevi sona erdikten
sonra yeniden işe alınması için başvuru yaptığı tarihte yürürlükte bulunan
toplu iş sözleşmesine göre, kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğini ileri
sürerek eksik ödenen kıdem tazminatının bakiyesini ve ayrıca ödenmeyen ihbar
tazminatını istemiştir.
Davalı karşı davacı davanın reddini savunmuş ve ayrıca fazla ödenmiş
olan 51.881.019 liranın davacıdan geri alınması için karşılık dava açmıştır.
Yerel mahkeme, davacının bakiye kıdem tazminatı ile ihbar tazminatını
kabul etmiş ve buna karşılık davalının mukabil davasını reddetmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı işçi ile davalı arasında yeni
bir hizmet sözleşmesi kurulmuş değildir. Bir başka anlatımla sendika
yöneticiliğine seçilmek suretiyle davacı işçi işyerinden ayrılmış ve
yöneticilik görevi son bulduktan sonra işyerine dönmemiştir. Yeni bir
sözleşme ve işveren tarafından fesih sözkonusu olmadığına göre ihbar
tazminatı isteği reddedilmelidir.
3. Davacı işçi sendika yöneticisi seçilmek suretiyle işyerinden
ayrılmış olup, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 29. maddesinde öngörülen
seçime girmemek yeniden seçilmemek veya kendi isteği ile çekilme koşulu
gerçekleşmesine rağmen tekrar işveren tarafından işe alınmamış bulunduğuna
göre Dairemizin oluşan içtihatları doğrultusunda işten ayrıldığı tarihteki
çalışma süresi ve ücret üzerinden kıdem tazminatı saptanmalıdır. O tarihteki
ücret ve çalışma süresi dikkate alınarak hesaplanacak kıdem tazminatı davalı
işveren tarafından ödenmiş ise asıl davanın reddine karar verilmelidir. Şayet
davalı o miktardan daha fazla bir ödemede bulunmuş ise mukabil dava kabul
edilmeli fazla ödenen miktarın davacıdan tahsiline karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 2.6.l997
gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
E.A.Özkul E.Serim O.G.Çankaya E.Doğu B.Özkaya
(M)
KARŞI OY YAZISI : Davacının, sendika yöneticisi seçilmesi nedeni ile
işyerinden ayrılışının kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde olmadığı, 2821
sayılı Sendikalar Kanununun 29. maddesinde sayılan sebeplerle sendika
yöneticiliğinin sona erdiği ve işverene işe alınmak üzere başvurduğu ancak
işe alınmadığı bu nedenle yeni bir hizmet akti kurulmadığı konularında daire
çoğunluğu ile birleşmekteyim.
Ancak, Sendikalar Kanununun 29. maddesinde düzenlenen işverenin
yeniden hizmet akti kurmamasının müeyyidesi aynı yasanın 59/2 maddesinde
düzenlenmiş olup, yasa bunun dışında bir yaptırım getirmemiştir.
Yasada yöneticiliğe seçilen bu görevi sona eren ve yeniden işe
alınmayan işçiler aleyhine sonuç doğuran büyük bir boşluk vardır. Hizmet
aktinin, ihbar ve kıdem tazminatının temel unsurlarını yok edecek bir yorumla
yargıç tarafından bu boşluğun doldurulması mümkün değildir. Yasal bir
düzenleme gerekmektedir.
Davacının eski kıdem haklarının ihyası için yeniden hizmet akdi
kurulması gerekir. Taraflar arasında yeni bir hizmet akti kurulmadığını daire
çoğunluğu da ihbar tazminatının reddedilmesi gerektiği gerekçesinde kabul
etmekte, ancak kıdem tazminatının ilk akdin sona eriş tarihindeki şartlara
göre ödenmesi gerektiği sonucuna varmaktadır. Çoğunluk kararı kendi
içerisinde çelişkili ve kıdem tazminatının kabulü yönünden dayanaksızdır.
Zira yeni bir hizmet aktinin kurulmadığı kabul edildiğine göre doğmayan bir
akdin feshinden de söz edilemez. İlk fesihte ihbar ve kıdem tazminatına hak
kazanacak şekilde sona ermediğinden davacının ihbar ve kıdem tazminat
isteğinin bu gerekçelerle reddi gerektiği görüşünde olduğumdan daire
çoğunluğunun kararına katılamıyorum.
Üye
O.G.Çankaya
|