 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
15. HUKUK DAİRESİ
Esas 1997 Karar
4193 4860
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Kastamonu Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 17.6.1997
Numarası : 1997/122-1997/293
Davacı : Alkoç İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. adına Ali Köse
Vekilleri Av. Mehdi Keskin, Av. Bedri Keskin
Davalı : Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Vek. Av. Tülay Yaylacıoğlu
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı
vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği
anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı yüklenici vekilleri; müvekkillerine ait (l) nolu hakedişin,
28.11.1996 tahakkuk tarihinden itibaren, B.İ.G.Ş.nin 39. maddesinin (a)
bendinin son fıkrası uyarınca, 30 gün içinde ödenmesi gerekirken, 19.3.1997
günü ödendiğini ileri sürerek, 81 günlük gecikme faizi tutarı 220.000.000
Tl.nın ayrıca faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep
etmişlerdir.
Davalı iş sahibi vekili ise, geç ödemeden dolayı faiz verileceğine
ilişkin bir hükmün sözleşmede yer almadığını savunarak, davanın reddini
istemiştir.
Mahkeme, bilirkişi görüşüne itibar ederek, davanın kısmen kabulüne
hükmetmiştir.
Kararı, davalı iş sahibi vekili temyiz etmiştir.
Dava, istisna sözleşmesinden kaynaklanan faiz alacağı istemine
ilişkindir.
Sözleşme eki B.İ.G.Ş.nin 39. maddesinin (a) bendinin son fıkrası,
hakediş alacağının tahakkuk tarihinden itibaren otuz gün içerisinde
ödeneceğini, başka bir anlatımla, borcun hangi tarihte muaccel olacağını
göstermiştir. Borcun muaccel olması demek, onun istenebilir hale gelmesi
demektir. Bir borca faiz yürütülebilmesi için o borcun sadece muacceliyet
kesbetmesi yeterli değildir. Sözleşmede aksine açık bir hüküm yoksa, B.K.nun
101/I. maddesi uyarınca borçlunun, ayrıca, alacaklının ihtarıyla temerrüde
düşürülmesi gerekir.
Oysa, dosyada, otuz günlük süreden sonra, alacaklı tarafından alacağın
miktarı gösterilmek ve istenmek suretiyle borçluya gönderilmiş bir temerrüt
ihtarnamesi bulunmadığı gibi, sözleşmede aksine bir hükme de yer
verilmemiştir. Bu itibarla, faize ilişkin davanın reddi yerine, yazılı
gerekçeyle kabülüne karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle
bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davalı yararına
BOZULMASINA, istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davalıya
geri verilmesine, 13.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Yücel Akman İ.Ulusoy K.Öge Ali M.Çiftçi Y.E.Selimoğlu
|