 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
7.Hukuk Dairesi
ESAS KARAR YARGITAY İLAMI
1997/4181 1997/4147
Mahkemesi :Adilcevaz Kadastro Mahkemesi
Tarihi :27.5.1997
Numarası :1990/87- 1997/23
Davacı :Hayriye Perçin
Davalı :Hazine
Müdahil :
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen
hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin yasal süresinde
olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği
görüşüldü:
Kadastro sırasında temyiz konusu 33 parsel sayılı 1113 H. 9760
metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera olarak sınırlandırılmak suretiyle
tesbit edilmiştir. Davacı Hayriye Perçin ve paydaşları tarafından hazine ve
köy tüzel kişiliği aleyhine tapu kaydına ve miras yolu ile gelen hakka
dayanarak açtıkları dava husumetin Belediye Başkanlığına tevcih edilmesi
gerektiği neden gösterilerek ret edilmiş; anılan karar Yargıtay'ca hazineye
yöneltilen husumetin doğru olduğu belirtilerek husumetin yaygınlaştırılması
gerektiği neden gösterilerek bozulmuştur. Daire bozma kararına uyularak
yapılan yargılama sonunda davanın reddine, taşınmazın mera olarak
sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hayriye Perçin ve
paydaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının
kapsamında olduğu, ancak tapu kaydı maliklerinin taşınmazda zilyet
olmadıkları ve tapu kaydının hukuksal değerini kaybettiği gerekçe
gösterilerek hüküm kurulmuş ise de Medeni Kanunun 639/2 ve 3402 sayılı
Kadastro Kanununun 13/B-c maddesinde öngörülen edinme koşullarının zilyet
yararına gerçekleştiği saptanmadıkça tapu kaydının hukuksal değerini
kaybettiği kabul edilemez. Diğer anlatımla, kayıt maliklerinin yada
mirasçılarının taşınmazı kullanmamış ve boş bırakmış olmaları kaydın hukuksal
değerini kaybetmesine neden olmaz. Davacı tarafın tutunduğu Nisan 1328 daimi
tarih 345 sayılı tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren bütün gittileri ile
birlikte getirtilmemiş, nısıf pay hakkında oluşturulan kaydın diğer payının
kimin adına kayıtlı olduğu üzerinde durulmamış ve tapu kaydının dava dışı
parsel yada parsellere revizyon görüp görmediği de araştırılmamıştır. O
halde, öncelikle davacı tarafın tutunduğu tapu kayıt örneği ilk oluştuğu
günden itibaren bütün gittileri ile birlikte Tapu ve Kadastro Genel
Müdürlüğünden istenmeli, kaydın revizyon görüp görmediği, görmüşse hangi
parsele revizyon gördüğü Kadastro Müdürlüğünden ve Tapu Sicil Müdürlüğünden
sorulmalı, davacı tarafın nısıf pay hakkında dava açtığı, bu nedenle davanın
paya yönelik olduğu dikkate alınmalı, ayrıca mahallinde yapılan keşif
sırasında tapuda Hüseyin Efendi taşınmazı olarak gösterilen sınırın hangi
taşınmazlar olduğu bilirkişiler tarafından belirtildiğinden Hüseyin Efendi
taşınmazı olarak gösterilen taşınmazlarla ilgili kadastro tesbit tutanağı ve
dayanağı belgeler getirtilmeli, Hüseyin Efendi adına tapu kaydı olup olmadığı
da sorulmalı, tapu kaydının kapsamı Hüseyin Efendi taşınmazı esas alınmak
suretiyle ve diğer sınırlar da gözönünde tutularak araştırılmalı Ayı taşı ve
Karakuş sınırlarının nokta sınır bulunması ve tapu kaydının hakkı karar
nedeniyle oluştuğu gözönünde tutularak tapu kaydının yüzölçümüyle geçerli
olduğu esas alınmak suretiyle kapsamı belirlenmeli, bu konudaki bilirkişi
sözleri komşu parsel kayıtlarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye keşfi ve
uygulamayı gösteren harita çizdirilmeli, tapu kaydı başka parsellere revizyon
görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ilişkin tutanaklar da dikkate alınmalı
ve kayıt kapsamında kalan kesim yönünden tapu kaydının hukuksal değerini
kaybetmeyeceği gözönünde tutularak varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu yönler dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz
itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
18.9.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
H.Örmeci G.Kaynak M.Yıldız A.Alyaz G.Arıkan
|