 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
Esas No : Karar No: Tebliğname :
1997/4-368 1998/29 95014
Y A R G I T A Y K A R A R I
Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
Mahkemesi : Havza Asliye Ceza
Günü : 29.05.1996
Sayısı : 220-72
Davacı : K.H.
Davaya Katılan : ---
Sanık : Seyit Ahmet Gedik
Temyiz Edenler : Üst C. Savcısı ve sanık
Yeddieminlik görevini suistimal suçundan sanık Seyit Ahmet Gedik'in
TCK.nun 276-2-son, 81/2-son maddeleri uyarınca 4 gün hapis ve 233.334 lira
ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Havza Asliye Ceza Mahkemesince
29.05.1996 gün ve 220/72 sayı ile verilen karar, Üst C. Savcısı ve sanığın
temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 30.10.1997 gün
ve 8640/9167 sayı ile;
Usul ve yasaya uygun görülerek iki üyenin "sanığın tekerrüre esas
alınan ve yerine getirilen önceki hükümlülüğü özgürlüğü bağlayıcı cezadan
çevrilen para cezası olup 24.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren ve 647 sayılı
yasanın 4. maddesini değiştiren 3355 sayılı yasa uyarınca para cezası asıl
hükümlülüğü oluşturduğundan 4 gün hapis cezasının paraya çevrilmesinin
gözetilmemesi" nedeniyle hükmün bozulması gerektiği yolundaki düşüncelerine
karşı oyçokluğu ile onanmıştır.
Yargıtay C. Başsavcılığı 09.12.1997 gün ve 95014 sayı ile;
Karşı oy doğrultusundaki görüşte belirtilen ve ayrıca TCK.nun 81/2.
maddesi uygulanırken küsurat atılmayarak 1 lira fazla para cezası tayininin
TCK.nun 30/2. maddesine aykırı olduğu şeklindeki gerekçelerle itiraz ederek
Özel Dairenin onama kararının kaldırılıp Yerel Mahkeme hükmünün ileri sürülen
iki nedenle bozulması istenmiştir.
Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu,
gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre;
Yeddieminlik görevini kötüye kullanmak suçundan sanığın
cezalandırılmasına karar verilen olayda Özel Daire ile Yargıtay C.
Başsavcılığı arasında oluş ve subutta bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Çözülecek sorunlar;
1-Suç tarihinden önce hürriyeti bağlayıcı cezadan çevrilmiş para
cezasından ibaret hükümlülüğü bulunan sanığın sonradan işlediği suç nedeniyle
verilen 30 güne kadar (somut olayda 4 gün) hapis cezasının 647 sayılı yasanın
4. maddesi uyarınca paraya veya bu maddede yazılı tedbirlerden birine
çevrilmesinde zorunluluk olup olmadığı,
2-Para cezasının TCK.nun 30/2. maddesindeki kurala uygun biçimde
saptanıp saptanmadığı hususuna ilişkindir.
647 sayılı kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasında ağır hapis hariç, kısa
süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların "TAKDİRE" dayalı olarak paraya ve
maddede yazılan tedbirlerden birine çevrilme hali, 2. fıkrasında ise; "suç
tarihinden önce, para cezasına veya tedbire çevrilmiş olsa dahi, hürriyeti
bağlayıcı cezaya mahkum edilmemiş bulunma ÖN KOŞULUNA bağlı olmak kaydı ile
"ZORUNLU" olarak para veya tedbirlerden birine çevirmenin iki hali
düzenlenmektedir. Bu iki halden birincisi; hükmolunan hürriyeti bağlayıcı
cezanın 30 günü aşmaması, ikincisi; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaya
mahkum olan kişinin suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş bulunmasıdır.
Yürürlüğe girdiği 16 Temmuz 1965 tarihinden bu yana birçok kez
değişikliğe uğrayan 647 sayılı kanun, en son 15.04.1987 tarih ve 3355 sayılı
ve 07.12.1988 tarih ve 3506 sayılı kanunlarla yapılan değişiklikler sonucu bu
günkü şeklini almıştır.
3355 sayılı kanun ile değiştirilmeden önce kanunun 4. maddesinin 4.
fıkrası "Uygulamada asıl ceza, bu madde hükümlerine göre para cezasına veya
tedbire çevrilen hürriyeti bağlayıcı cezadır" biçiminde düzenlenmişken 3355
sayılı kanunun 1. maddesi ile "Uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde
hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir" biçiminde yeniden
düzenlenmiş, 3506 sayılı kanunla yapılan değişiklikle bu son ibare aynen
muhafaza edilmekle beraber, 4. fıkraya ayrıca "Bu hükmün uygulanması, kanun
yollarına başvurmada engel teşkil etmez" tümcesi eklenmiştir. Bu ilave
değişiklikle yasa koyucunun, hürriyeti bağlayıcı cezadan çevrilen para
cezalarının, CMUK.nun 305. maddesi 2. fıkrasındaki koşullara bağlı olmaksızın
temyiz edilebilmesini amaçladığı açıktır.
647 sayılı kanunda yapılan bu değişiklik süreci içinde 4. maddenin 2.
fıkrasında yer alan "suç tarihinden önce, para cezasına veya tedbire
çevrilmiş olsa dahi hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum edilmemiş" olmak ön
koşuluna hiç dokunulmadığı ve tüm evrelerde aynen muhafaza edildiği
görülmektedir. Bu açıklamalardan anlaşılacağı gibi, 2. fıkradaki bu koşulun
örtülü biçimde bile olsa ilga edildiğinden söz etmek mümkün değildir.
Yargıtay Ceza Dairelerinin süre gelen uygulama ve kabulleri de bu
doğrultudadır. Sanığın somut olayda suç tarihinden önce para cezasına
dönüştürülmüş hürriyeti bağlayıcı cezaya ilişkin mahkumiyetinin olması da
nazara alındığında Yerel Mahkemenin bu hususa ilişkin uygulamasında bir
isabetsizlik yoktur.
Öte yandan, Yerel Mahkemece sanık hakkında TCK.nun 81/2. maddesi
uygulanarak bulunan sonuç para cezasının 233.333 lira yerine TCK.nun 30/2.
maddesi hükmüne aykırı biçimde küsuratı atılmayarak 233.334 lira şeklinde
hesaplanması yasaya aykırı olup açıkça bozma nedenidir. O halde bu hususa
ilişkin itirazın kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün saptanan yasaya aykırılık
nedeniyle bozulması gerekir.
Ancak, itiraza konu edilen para, günümüzün ekonomik koşulları
nedeniyle ticari hayatta satınalma gücü olmayan bir miktara ilişkin olup,
usul ekonomisi açısından bu husus yeniden yargılama yapılmasını
gerektirmemektedir. Bu itibarla Yerel Mahkeme hükmünün sonuçta düzeltilerek
onanmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyeleri birinci itiraz nedeninin
kabulü, ikinci itiraz nedeninin ise reddi gerektiği yolunda karşı oy
kullanmışlardır.
S O N U Ç : Başsavcılık tebliğnamesinde ileri sürülen ve 647 sayılı
kanunun 4. maddesinin 2. fıkrasının uygulanmasına yönelik birinci itiraz
sebebi yerinde görülmediğinden REDDİNE, TCK.nun 30/2. maddesiyle ilgili
ikinci itiraz sebebinin KABULÜNE ve Yerel Mahkeme hükmünün bu nedenle
BOZULMASINA, ancak bozmaya konu olan husus, yeniden yargılama yapılmasını
gerektirmediğinden CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak ağır
para cezasının 233.333 liraya indirilmesi suretiyle sair yönleri yasa ve
usule uygun bulunan hükmün düzeltilerek ONANMASINA, 10.02.1998 gününde,
oyçokluğuyla karar verildi.
Mater KABAN Türkan GÜVEN Sami SELÇUK
Birinci Başkanvekili 1.C.D.Bşk. 4.C.D.Bşk.
Red
S.Necip DEDA Namık BENLİ Necdet MUTİŞ
3.C.D.Bşk. 5.C.D.Bşk. 6.C.D.Bşk.
Erdem GÜYER Rüştü SÖNMEZ Erol ÖCAL
2.C.D.Bşk.
Gürol KINIK Teoman ÜNERİ M.Sıraç ASLAN
1-Kabul Red
Yalçın KALAY Hüseyin DEMİRÖRS Şerif EROL
Red Red
İlhan YÜCEL Osman KÖSEBALABAN M.Fadıl İNAN
1-Kabul
Seydi YETKİN Aladdin İSAOĞLU Hasan GERÇEKER
Red
Y.Kenan DOĞAN K.Yalçın BAL Ünal BENLİ
Red Red
Ö.Raci İMAMOĞLU
|