 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1997/3581 1997/5237
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi :28.11.1996
Nosu :1996/865-1005
Davacı :Abacı Apt. Yöneticiliği adına İbrahim Kırçalı
Vek. Av. Ufuk Çelik
Davalı :Zuhal Şermet vs.
Dava dilekçesinde eski hale getirme ve tahliye istenilmiştir.
Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesinin 1. fıkrasında ana gayrimenkulün
kütükte mesken, iş veya ticaret yeri olarak gösterilen bağımsız bir bölümünde
hastahane, dispanser, klinik, poliklinik, ecza labaratuarı gibi müesseseler
kurulamayacağı belirtildikten sonra, dispanser, klinik, poliklinik
niteliğinde olmayan muayenehanelerin bu hükmün dışında olduğu açıklanmıştır.
Ana gayrimenkulün niteliklerine bakılmaksızın bağımsız bölümlerinde
kurulması yazılı olan müesseseler ve istisnaları bu suretle açıklandıktan
sona 2. fıkrada, kütükde mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerde kat
malikleri kurulunun oybirliği ile vereceği karar ile açılabilecek işyerleri
sıralanmıştır.
Bu yasal hükümlere dayanan uygulamada doktor muayenehanelerinin ana
gayrimenkulün mesken olarak ayrılmış bölümlerinde de açılabileceği kabul
edilmiştir.
Ancak; Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesi yönetim planının tanımına
yer vermiş, bu yönetim planının ana gayrimenkulün yönetim tarzını, kullanma
maksat ve şeklini, yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ait
diğer hususları düzenleyeceğini ve yönetim planının tüm kat maliklerini
bağlayan bir sözleşme olduğunu belirtmiştir.
O halde kat malikleri işyeri olsun, mesken veya büro olsun ana
gayrimenkulün bağımsız bölümlerinde onların bu niteliklerine uygun olarak
kullanımlarını kısıtlamayacak hükümlere yönetim planında yer verebilirler.
Kullanım şekli ve amacı mesken olan bağımsız bölümde bu kullanımı hiçbir
şekilde etkilemeyecek olan yasaklar yönetim planına konabilir. Nitekim dava
konusu bağımsız bölümün içinde yeraldığı ana gayrimenkulün yönetim planında
meskenlerin "muayenehane" olarak kullanılamayacağı öngörülmüştür. Yönetim
planı tüm kat maliklerini ve haleflerini bağlayıcı bir sözleşme olduğuna göre
kat maliklerinin ve kiracılarının bu sözleşmeye uymaları zorunludur.
Bu itibarla dava konusu bağımsız bölümün tapudaki mesken olarak
kayıtlı niteliğine uygun biçimde kullanılması için davalılara belli bir süre
verilerek, bu süre içinde bu husus yerine getirilmediğinde tahliye kararı
verilmesi gerekirken davanın yazılı gerekçelerle reddi doğru görülmemiştir.
Mahkemece, ana gayrimenkule ait tapu kaydı getirtilerek davacının ana
gayrimenkulde bağmsız bölüm maliki olup olmadığının tespit edilmesi ve ayrıca
mevcut bağımsız bölüm tapu kaydına göre davalı Zuhal Şermet'in malik olmayıp
Erdem Şermet'in malik olduğu hususu dikkate alınarak davacıya asıl malik olan
Erdem Şermet'e dava dilekçesi tebliğ edilmek bu suretle tarafların yasaya
uygun biçimde oluşturulmasından sonra yukarıdaki esaslara göre hüküm tesisi
gerekir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.5.1997 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu V.Canbilen M.Tutar A.Nazlıoğlu
|