 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
5. Ceza Dairesi
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No : 1997/3552
Karar No : 1997/4668
Tebliğname No : 5/97-3982
Zimmetine para geçirmekten sanık Abdülkadir Toklu'nun yapılan
yargılaması sonunda; TCK.nun 202/2-3, 59, 219/son. maddeleri gereğince 5 yıl
ağır hapis, 109.226.250 lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine, memuriyetten
sürekli yasaklanmasına dair (KONYA) 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen
2.12.1996 gün ve 1995/265 Esas, 1996/254 Karar sayılı hükmün süresi içinde
duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş
olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye
gönderilmekle 3.12.1997 Çarşamba saat 14.00 duruşma günü tayin olunarak sanık
vekillerine davetiye gönderilmişti.
Belli günde hakimler duruşma salonunda toplanarak Yargıtay C.
Savcılarından Nusret Güngör hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine gelmiş olan sanık huzura alınarak duruşmaya
başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra
uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık hakkında (DURUŞMALI),
inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra
işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup hakkındaki
hükmün (BOZULMASINI) istedi.
Yargıtay C. Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık savunmasına ilave edecek bir cihet
bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak
üzere duruşma 17.12.1997 Çarşamba saat 14.00'e bırakılmıştı.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş
olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere,
mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine,
incelenen dosya içeriğine göre sanık vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz
itirazlarının reddine,
Ancak;
Posta Dağıtım Hizmetleri Yönetmeliğinin 126. maddesinin "Dağıtıcılar
asıl görevlerinin yapılmasına bir aksaklık ve gecikmeye meydan vermemek
şartıyla ve merkez amirlerinin emriyle ilgili memurun sorumluluğu ve denetimi
altında gerektiğinde her türlü posta işlerine yardım ederler. Ancak, memur ve
amirler tarafından yapılması gereken işlerin dağıtıcılar tarafından tek
başlarına yapılmasına izin verilmez" biçimindeki yasaklayıcı hükmü nedeniyle
Cihanbeyli Posta Telgraf Müdürlüğüne bağlı Gölyazı şubesinde dağıtıcı ve aynı
zamanda şube memuru olduğu bildirilen sanığın görev ünvanının ve kapsamının
açık bir şekilde belirlenmesi bakımından kendisine dağıtıcılık yaptırılıp
yaptırılmadığının ve Hayrettin Sungur'a yapması gereken havale ödemesinin
dağıtıcılık görevi kapsamında olup olmadığının, ayrıca Merkez Amirinin
emriyle anılan şubede şube memuru olarak görevlendirilip
görevlendirilmediğinin, görevlendirilmiş ise bu görev ilgili memurun
sorumluluğu ve denetimi altında mı, yoksa tek başına mı yaptığının ve
Hayrettin Sungur'a yapması gereken havale ödemesinin gişe memurluğu görevi
kapsamında kalıp kalmadığının ayrıntılı bir şekilde sorulup saptanması
gerekeceği ve sonucuna göre tek başına ve herhangi bir memurun sorumluluk ve
denetimi olmadan çalıştırıldığının ve Hayrettin Sungur'a yapması gereken
havale ödemesinin bu görevi kapsamında kaldığının bildirilmesi halinde
eyleminin TCK.nun 510. maddesine uygun hizmet nedeniyle inancı kötüye
kullanma niteliğinde olacağı gözetilmeden eksik soruşturmayla yazılı şekilde
nitelikli zimmetten cezalandırılması,
Kabule göre de; para cezası takside bağlandığı halde taksit süresinin
gösterilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme
sırasındaki savunması bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu
sebeplerden dolayı istem gibi CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA),
17.12.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verilerek Yargıtay C. Savcılarından
Günsal Albayrak hazır olduğu halde sanığın gıyabında tefhim olundu.
Başkan Üye Üye Üye Üye
N.Benli G.Kınık N.Apaydın H.Cevheroğlu Ü.Öktem
|