 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1997/3291 1997/4661
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :İzmir 9.Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :3.12.1996
Nosu :1995/211-1996/991
Davacı :Meko Metal A.Ş. vek. Av. Kemal Boz
Davalı :DSİ Genel Müdürlüğü vek. Av. Semra Doğan
Dava dilekçesinde Katma Değer Vergisi tutarının davalıdan tahsili
istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı
vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, kamulaştırılan taşınmazın Kamulaştırma Kanunu hükümleri
dairesinde takdir edilip davacıya ödenen bedeli üzerinden davacının Vergi
Dairesine ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürdüğü K.D.V.'nin kamulaştıran
idareden tahsili istenmiş, mahkemece dava kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
Kamulaştırma Kanununun 13. maddesine göre kamulaştıran idare, takdir
komisyonunun belirlediği değeri taşınmaz malikine ödenmek üzere bir bankaya
bloke etmek zorunda olup, taşınmazın takdir edilen bu değerinden idarece
herhangi bir kesinti (K.D.V. ismi altında da olsa) yapması sözkonusu
değildir. Böyle bir kesinti yaptığı takdirde ancak idare, bunu, taşınmaz
malikine tazmin ile yükümlüdür. Davacının dayandığı ve mahkeme kararında da
gözönünde bulundurulduğu anlaşılan 5. Hukuk Dairesinin 11.10.1991 tarih
1991/13140 Esas-10347 sayılı kararı idarenin kamulaştırma bedelinden kestiği
K.D.V.'nin iadesine ilişkin olup, idare takdir komisyonunca saptanan bedelden
herhangi bir indirim yapmamış olduğundan bu davada uygulanmasına olanak
bulunmamaktadır.
Vergi, kamu hukuku alanında yeralan yasalara tabi olup, bunun ödenmesi
gerekip gerekmediği mükellefi ve ödenmesi gereken miktar, ilgili yasa
hükümlerine tabi olup, kamulaştırma bedeli ile ilgili uyuşmazlıklarda
uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Davalı idarenin böyle bir vergi
karşılığını kestiği de belirlenmediğine göre davanın reddine karar verilmesi
gerekirken bilirkişilerin varit olmayan ve dayanaksız görüşlerine uyularak
yazılı olduğu şekilde kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.5.1997 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu V.Canbilen M.Tutar A.Nazlıoğlu
|