 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
7.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1997/2792 1997/3395
Mahkemesi :Sındırgı Kadastro Mahkemesi
Tarihi :19.7.1996
Numarası :1994/47-1996/33
T.K.İsteyen :Davacı-Hüseyin Boran
T.K.İstenilen :Davalı-Fadime Güven ve ark.
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen
kararın onanmasına ilişkin 19.2.1997 gün 1996/6626 esas, 1997/761 karar
sayılı ilamın karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı Hüseyin Boran
tarafından istenilmekle tetkik hakiminin açıklamalı raporu okundu.
Açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 101 ada 2 parsel sayılı 9584,23 metrekare ve 102
ada 3 parsel sayılı 5312,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı
olduğundan sözedilerek malikhaneleri açık bırakılmak suretiyle tesbit
edilmiştir. Tesbitten önce davacı Hüseyin Boran tarafından Fadime Güven,
Nariye Boran, hazine ve köy tüzel kişiliği aleyhine açılan ve Dudu Kocadağ,
Gülsevim Güven, Çiçek Çevik, Ayşe Akay ve Ali Boran'ın katıldığı tescil
davası görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece
davanın reddine, taşınmazların davalı hazine adına tapuya tesciline karar
verilmiş, hüküm davacı Hüseyin Boran ile katılan Dudu Kocadağ, Gülsüm Güven,
Çiçek Çevik, Ayşe Akay'ın temyizi üzerine dairece taşınmazlar ile çevresinin
sıcak su kaynaklarının bulunduğu ve koruma alanı sınırları içerisinde
kaldığı, tabii servetler ve kaynakların devletin hüküm ve tasarrufu altında
olup bu nitelikteki yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile
kazanılması olanaksız olduğundan hükmün onanmasına karar verilmiş ise de 102
ada 3 parsel sayılı taşınmazın tümü ile 101 ada 2 parsel sayılı taşınmazın
teknik bilirkişinin düzenlediği krokide (B) harfi ile gösterdiği 3100
metrekare bölümünün tarıma elverişli olduğu, üzerinde davacı ve paydaşlarının
önceki maliklerle birlikte sürdürdüğü zilyetliğinin iktisaba yeterli
bulunduğu, uzman bilirkişi raporuna göre de içerisinde sıcak ve soğuk maden
suyunun bulunmadığı belirlenmiştir. 28 Mayıs 1983 tarihli 18060 sayılı resmi
gazetede yayınlanan "Turizm Yatırım ve İşletmeleri Nitelikleri Yönetmeliği"ne
göre hazırlanmış koruma alanları vaziyet planına göre nizalı taşınmazların 2.
derece koruma alanı içinde kaldığı da mahkemece saptanmıştır. M.T.A. Genel
Müdürlüğünce hazırlanan Hidrojelojik raporda 2. derece koruma alanı içinde
kalan taşınmazlarda gübre depolanmamak kaydıyla her türlü ziraatın
yapılabileceğine işaret olunmuştur. 10.6.1926 tarih 927 numaralı sıcak ve
soğuk maden sularının istismarı ile kaplıcalar tesisatı hakkındaki kanunun 1
ve müteakip maddeleri ile ek 5. maddesinde belirtilen unsurlar, dava konusu
taşınmazlarda sözkonusu değildir. Açıklanan nedenlerle nizalı 102 ada 3
parsel sayılı taşınmaz ile 101 ada 2 parsel sayılı taşınmazın hükmün dayanağı
krokide (B) harfi ile gösterilen 3100 metrekare bölümünün 2. derecede koruma
alanı içinde kaldığı belirlendiğine göre zilyetlikle iktisabı mümkündür. O
halde 3402 sayılı yasanın 14. maddesindeki koşullarının davacı taraf yararına
gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, sonucuna göre bir karar
verilmelidir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekirken onandığı
görüldüğünden bu bölümler yönünden davacının karar düzeltme isteğinin kabulü
ile 19.2.1997 gün 1996/6626 esas, 1997/761 karar sayılı onama kararının
kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının belirtilen nedenlerle bozulmasına,
101 ada 2 parsel sayılı taşınmazın haritasında (A) harfi ile gösterilen
5484,23 mekrekarelik bölümü l. zon sahası içerisinde kaldığından ve
zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığından davacının bu bölüme yönelik karar
düzeltme talebinin REDDİNE, 13.6.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
H.Örmeci İ.Haznedaroğlu G.Kaynak K.Tokman G.Arıkan
|