 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
6.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
97/2574 97/2744
ÖZET:Taahhüde dayanan tahliye davasının boşaltılacağı tarihi izleyen 1
ay içerisinde dava açılması veya bu süre içerisinde takibin yapılması icab
eder.
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası
yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz
edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve icraya yapılan
itirazın iptali istemlerine ilişkindir. Mahkeme tahliye davasının reddine ve
itirazın iptali davasının kabulüne karar vermiş ve hükmü her iki taraf
vekilleri temyiz etmiştir.
Taahhüde dayanan tahliye davasının taahhüt edilen tarihi izleyen bir
ay içinde açılması veya bu süre içinde icra takibi yapılmış olması
zorunludur. Daha önce kiracıya bildirilen tahliye iradesinin süreyi koruma
niteliği olmadığından böyle bir irade açıklamasının hukuki değeri yoktur.
İcra takibi süreyi koruyacağından takip halinde bir aydan sonra da dava
açılabilir. Dava süresinde açıldığında o ayın kirasının ihtirazı kayıtlı
alınması önemli değildir. Bu cihet kamu düzenine ilişkin olduğu için davalı
tarafça ileri sürülme şartı aranmaksızın mahkemece kendiliğinden nazara
alınması gerekir.
Olayımızda: 1.5.1989 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli sözleşme ile
kiralananın kiracısı olan davalının 7.4.1994 tanzim tarihli taahhütname ile
kiralananı 1.6.1995 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt ettiği, o taahhüdüne
uymaması nedeniyle icradan tahliye istendiği ve fakat haksız yere o takibe
itiraz ettiğini iddia ile bu davayı açmış, itirazın iptali ve takibin devamı
suretiyle tahliye kararı verilmesini istemiştir. Böylece ister tahliye talebi
olarak ister itirazın iptali davası olarak değerlendirilmiş olsun davacının
bir tek talebi vardır. Bununla itirazın iptali ve bunun sonucu olarak
kiralananın tahliyesini istemiştir. Bu itibarla birbirinden ayrı iki dava
veya iki ayrı talep olduğu söylenemez.
Kiralananın 1.6.1995 tarihinde tahliyesi taahhüt edildiği halde
tahliye edilmemiş olması nedeniyle bir aylık dava açma süresi içinde
12.6.1995 tarihinde takip yapıldığına göre bu tarihin esas alınması icap
eder. Bundan zuhul olunarak iki ayrı talep varmışcasına "tahliye davasının
reddine, itirazın iptali davasının kabulü ile takibin devamına" şeklinde
çelişkili ve infazı kabil olmayacak biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile
HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin
alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.3.1997 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ö.N.Doğan M.Elçin S.Tükenmez M.Tunaboylu A.N.Kaynak
|