 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
4. Ceza Dairesi
BOZMA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas no :97/2077
Karar no :97/2771
Tebliğname no:4/37562
Görevde yetkiyi kötüye kullanma ve görevi savsama suçlarından sanık
Nilgün Akça Karataş hakkında TCY.nın 240/2, 80, 230/1, 59, 72, 647 sayılı
Yasanın 4. maddeleri uyarınca 2.616.666 lira ağır para cezasıyla
hükümlülüğüne, 5 ay 25 gün memurluktan yoksun bırakılmasına ilişkin BAKIRKÖY
Ağır 3. Ceza Mahkemesinden verilen 1994/23 Esas, 1995/383 Karar sayılı ve
14.12.1995 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Nilgün Akça
müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C.
Başsavcılığının 11.3.1997 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 17.3.1997
tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına
göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar,
belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler
yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yaşar Akay'ın yakınmasına ilişkin olarak verilen 20.12.1993 tarihli
son soruşturmanın açılması kararında belirtilen eylem, Küçükçekmece 1. ve 2.
İcra Müdürlüklerinin 1991/1839 ve 1991/2410 esas sayılı dosyalarının içeriği
karşısında, görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunun öğelerinin ne suretle
gerçekleştiği açıklanmadan ve yakınanın senede bağlı alacaklarının tahsili
konusunda hiç bir işlem yapmama biçiminde kabul edilen sanığın eyleminin,
görevi savsama suçunu oluşturduğu ve sanık hakkında bu eylemden ötürü dava
açılmadığı gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle karar verilmesi;
2- Avukat olan sanığın yakınan Hacı Sarıgül'den sosyal sigortalar
kurumuna verilmek üzere prim borçlarının ödenmesi amacıyla aldığı çeki ciro
ederek karşlığında aldığı parayı ve borçlu Mustafa Atam'dan aldığı çek
bedelini yakınana vermeyip gereksiniminde kullanmaktan ibaret eylemlerinin
T.C. Yasasının 510. maddesi kapsamında kaldığı ve bu eylemlerin (suçların)
kesintili suç (T.C. Yasasının 80. m) ya da gerçek içtima (TCY.nın 71-77.
mad.) hükümlerinden hangisine göre birleşip kaynaştıklarının tartışılması
gerektiği gözetilmeksizin hüküm kurulması,
3- 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca, yargıcın ölçüt olarak
gözetmesi gerekirken "geçmişteki durumu ve suç işleme hususundaki eğilimleri"
değerlendirilmekle yetinilecek yerde, "ahlaki eğilimi (temayülü)" gibi
sanığın kişiliğini incitici deyişleri gerekçeye yansıtmak ve yetki aşımına
yol açmak suretiyle gerekçesiz hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve sanık Nilgün Akça müdafiinin temyiz nedenleri ile
tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA,
yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak
üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm
kurulurken C.Y. Yasasının 326/son. maddesinin gözetilmesine, 9.4.1997
tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 2.5.1997.
Sami Selçuk Yücel Kocabay Erol Çetin Birol Kızıltan Fadıl İnan
Başkan Üye Üye Üye Üye
|