 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Y A R G I T A Y K A R A R I
1997/20-808 1997/1039
Özet: "Mülkiyet belgesi bulunmaması halinde orman içi açıklıklar,
öncesinin orman olup olmadığına bakılmaksızın özel mülk olarak tescil
edilemez."
Taraflar arasındaki "kadastro tesbitine itiraz" davasından dolayı
yapılan yargılama sonunda; İspir Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair
verilen 30.4.1997 gün ve 1994/40 E- 1997/2 K. sayılı kararın incelenmesi
davalı Hazine, katılan Orman idaresi tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay
20. Hukuk Dairesinin 25.6.1997 gün ve 1997/6191-6878 sayılı ilamı ile;
(...Dava konusu taşınmaz 66 sayılı orman parseli içinde yeralan 1603 m2
alanındaki 2 sayılı parseldir.
Yerel Mahkeme, gerçek kişinin tesbite karşı itirazını kabul etmiş,
parseli kültür arazisi saymıştır.
Oysa, 2 sayılı parsel, 101 hektar alanında ve hükmen orman olduğu
saptanıp, tescil edilen 66 sayılı parsel içinde yer almaktadır ve dört tarafı
ormanla çevrilidir. Etrafı kesinleşmiş ormanla çevrili olan hiç bir mülkiyet
belgesi bulunmayan bu tür taşınmazların konumu 6831 Sayılı Yasa'nın 17/1-2.
maddesine aykırılık teşkil eder.
Şöyle ki; 6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2:
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile
alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her
çeşit bina ve ağıl inşası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması
ve tarla açılması, işlenmesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet ormanlarının her hangi bir suretle yanmasından veya
açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya her hangi şekilde olursa
olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle
buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil
olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan
yerlerde husule gelen enkaz hiç bir suretle eşhasa satılamaz. Bunlar resmi
daire ve müesseseler ihtiyacına tahsis olunur.
Yasa metninden anlaşıldığı gibi, orman içi (boşluklar) açıklıklar,
orman bütünlüğünü bozacağı için, tarım ve inşaata kapalı tutulmuş ve izin
verilmemiştir.
Bu açıklıkların öncesinin orman olup olmaması önemli değildir. Zira,
yasa metninde (orman içi açıklıkların öncesi orman ise, ya da ormandan
açılmış ise) şeklinde bir açıklama, bir bölüm yoktur.
Esasen, öncesi orman iken açılan kesimler zaten orman sayılmaktadır.
Uygulanan memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planında öncesi
orman olduğu saptanan, fakat sonradan ormandan açılmış bulunan yerlerin orman
sayılacağı zaten hem yasa gereği, hem de Dairemizin yerleşik kararları ve
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları ile tartışmasız hale gelmiştir. O
halde, öncesi orman iken açılan bölümlerin bu madde içinde düşünülmesine yer
yoktur. Dolayısıyle, belgelerdeki görünümü ne olursa olsun, bu açıklıklar
kişiler adına tescil olunamaz. 17/1-2. madde metninden de anlaşıldığı gibi
(orman içinde yeralan her hangi bir nedenle var olan açıklıklar) deyimi bu
olguyu ifade etmektedir. Bu tür yerlerden yararlanabilmek için ormanın
kullanılması zorunludur. Ormanın kullanılması ya da bu parçaların zamanla
ormana doğru genişleyeceği bilinmektedir. İşte bu olgular orman bütünlüğünü
bozar. Bu nedenledir ki, yasada kesin olarak bu parçaların özel mülk
olmasına, tesciline izin verilmemiştir.
Ayrıca, bu parselin dört tarafını çevreleyen 101 hektar alanındaki 66
sayılı parsel, 1994/23 esas, 1994/64 karar sayılı, 24.10.1994 tarihli İspir
Kadastro Mahkemesi kararı ile hükmen orman sayılıp, tescil edilmiştir ve
çekişmeli parsel 66 sayılı orman parseli ile çevrilidir. Ormanın ortasında bu
denli küçük miktarda ve hiç bir mülkiyet belgesi olmayan parselin özel mülk
olarak tesciline yasal olanak yoktur.
Bu itibarla, gerçek kişinin itirazının reddi ve müdahil Orman
Yönetiminin isteminin kabulü yolunda hüküm kurulması gerekirken, gerçek
kişinin isteminin kabulü usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak
dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece
önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDENLER :1-Katılan Orman İdaresi
2-Davalı Hazine
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve
kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel
Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki
kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı
bozulmalıdır.
S O N U Ç : Katılan Orman İdaresi ve davalı Hazinenin temyiz
itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında
gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
istek halinde temyiz peşin harcının Orman İdaresine geri verilmesine,
10/12/1997 gününde, ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
Birinci
Başkanvekili 4.H.D.Bşk. 6.H.D.Bşk. 7.H.D.Bşk.
A.İsmet ARSLAN M.C.Keskin Ö.N.Doğan H.Örmeci
20.H.D.Bşk. 2.H.D.Bşk. 11.H.D.Bşk.
5.H.D.Bşk.
F.Atbaşoğlu T.Alp G.Eriş A.C.Göğüş
9.H.D.Bşk. 10.H.D.Bşk. 3.H.D.Bşk. 8.H.D.Bşk.
E.A.Özkul E.Aktekin N.Yavuz H.Özdemir
Onama
12.H.D.Bşk. T.Y.Darendelioğlu A.Hamzaoğulları K.Kadıoğlu
C.Sanin Onama
N.Durak Ş.D.Kabukcuoğlu B.Kartal M.Çetin
Onama Onama
İ.Ulusoy M.Yıldız Ş.E.Serim O.Uzgören
Onama
S.G.Erçoklu N.Sucu M.Aygün G.Nazlıoğlu
Onama
M.Kaşıkçı A.Özçelik M.S.Özer S.Özyörük
İ.N.Erdal A.U.Turan F.Ulusoy H.Karakış
Onama
Y.Büken O.Can A.N.Kaynak
C.İ.Günay
R.Yalçın C.Şengüler A.Ekinci Z.Akar
Onama
A.Özdemir
|