 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Y A R G I T A Y K A R A R I
l997/2-416 1997/593
25.6.1997
Özet: Başka delillerle veya emarelerle takviye edilmeyen harici ikrar
herhangi bir delil niteliğinde değildir.
Taraflar arasındaki "ziynet eşyasının iadesi- alacak" davasından
dolayı yapılan yargılama sonunda; Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesince davanın
reddine dair verilen 4.7.1996 gün ve 1996/73 E- 138 K. sayılı kararın
incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk
Dairesi'nin 8.11.1996 gün ve 1996/10406- 11482 sayılı ilamiyle;
(...Mahkeme dışı ikrar bir delil veya emare ile doğrulanması ikrarı yapanı
bağlar. Taraflar karı koca olduklarından yargılama dışı ikrarın tanıkla
kanıtlanması mümkündür (HUMK. 236-293). Dinlenen tanık Mevlüt ve Abdullah
davalının dava konusu ziynetleri satarak taşınmaz aldığına dair ikrarına
tanık olduklarını belirtmişlerdir. Davacının ziynet dışında kalan eşyalarıyla
ilgili tutanaklarda ziynetten söz etmemiş olması, ziynetlerin kendisinde
olduğunu göstermez. Belirtilen tanık sözlerinin doğruluğunu ortadan
kaldıracak veya inanılır olduğunu kuşkuya düşürecek başkaca delil
bulunmadığına göre bu tanıkların beyanlarına değer verilerek bir hüküm
kurulması yerine davanın kanıtlanmadığı belirtilerek red edilmiş olması doğru
bulunmamıştır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle
yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
Dinlenen tanıklar Mevlüt Özbayrak ve Abdullah Aga ziynet eşyalarını
alıp bozdurduğunu davalının huzurlarında ikrar ettiğini bildirmişlerdir. Özel
Dairenin çoğunluk görüşü, bu olguyu mahkeme dışı ikrar olarak kabul ederek
sonuca kavuşmuştur. Gerçekten de, somut olayda görüldüğü şekilde mahkeme dışı
ikrarın varlığı tanık sözleriyle varlık kazanmıştır. Bu durumda ortada
mücerret bir mahkeme dışı ikrarın bulunduğunda kuşku ve duraksamaya yer
olmamalıdır. Hemen belirtelimki, mahkeme dışı ikrar bir kanuni delil, dahası
delil olarak kabul edilemez. Mahkeme dışı ikrar bir emaredir. O nedenle
zorunlulukla diğer delillerle pekiştirilmesi diğer bir anlatımla
güçlendirilmesi gerekir (HUMK. Md. 236, son F). Başka delillerle veya
emarelerle takviye edilmeyen mahkeme dışı ikrar herhangi bir delil değerinde
kabul edilemez. Aksinin kabulü halinde usulün 288. maddesinde anlamını bulan
yapıldığı tarihte değeri 10 milyon lirayı aşan (4146 sayılı K.nun 1/6 maddesi
gereği olarak 23.6.1996 tarihinden itibaren bu rakama ulaşılmıştır.) hukuki
muamelelerin senetle isbat edilmesi gerekeceğine ilişkin yasal kurala aykırı
sonuçlara yol açılmış olunur ki, asla kabul edilemez. Dosyadaki bilgi ve
belgelerden az yukarıda açıklanan mahkeme dışı ikrarla diğer delillerle veya
emarelerle kanıtlanmadığı çok açıktır. Hal böyle olunca yerel mahkemenin Özel
Dairenin bozmasına karşı direnmesi yerindedir. Direnme kararı bu nedenle
onanmalıdır.
SONUÇ :Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme
kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı
peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25.6.1997
gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Birinci
Başkanvekili 4.H.D.Bşk. 7.H.D.Bşk. 2.H.D.Bşk.
A.İsmet ARSLAN M.C.Keskin H.Örmeci T.Alp
Bozma
5.H.D.Bşk. 10.H.D.Bşk. 1.H.D.Bşk. 3.H.D.Bşk.
A.C.Göğüş E.Aktekin E.Özkaya N.Yavuz
Bozma Bozma
8.H.D.Bşk. N.Durak Ö.Bilen Ş.D.Kabukçuoğlu
H.H.Özdemir Bozma
6.H.D.Bşk.V. B.Kartal Y.Koru M.Tunaboylu
Ş.K.Erol Bozma
M.Yıldız 9.H.D.Bşk.V. Ş.Yüksel H.Demirhan
Bozma Ş.E.Serim
İ.Demirkıran A.M.Çiftçi S.G.Erçoklu 21.H.D.Bşk.V.
U.Araslı
Bozma
Ş.Abik G.Nazlıoğlu N.Ertuğrul A.E.Baçcıoğlu
Bozma Bozma
M.S.Özer M.Tutar İ.Yanıklar İ.Özmen
Bozma Bozma
H.Erdoğan E.Güvener Y.Büken M.S.Özgenç
Bozma
U.Öztürk E.Özcan R.Yalçın C.Şengüler
Bozma
A.Başkır A.Özdemir Y.Öztürk
|