 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
Esas No : Karar No : Tebliğname :
1997/2-219 1997/242 2/10938
Y A R G I T A Y K A R A R I
Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 2. Ceza Dairesi
Mahkemesi : TARAKLI Sulh Ceza
Günü : 26.11.1996
Sayısı : 17/34
Davacı : K.H.
Davaya katılan : -
Sanık : Fehmi Çelik
Temyiz eden : C.Savcısı, sanık vekili
Yetkili mercilerce verilen emirlere uymama suçundan sanık Fehmi
Çelik'in TCY.nın 526/1, 647 sayılı yasanın 4. maddeleri gereğince 354.000
lira hafif para cezası ile cezalandırılmasına, bu cezasının ertelenmesine,
suçta kullanılan otomobil ve silahların zoralımına ilişkin Taraklı Sulh Ceza
Mahkemesince verilen 10.10.1995 gün 7/24 sayılı hükmün sanık vekili
tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi
19.6.1996 gün 6549/6823 sayı ile,
"Sanığa ait otomobilin doğrudan doğruya suçta kullanılmadığı
gözetilmeyerek projektörün müsaderesi ile yetinilecek yerde, suçta
kullanılmayan otomobil ile sanığa ait iki adet av tüfeğinin de müsaderesine
karar verilmesi" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme 26.11.1996 gün 17/34 sayı ile, kısmen bozmaya uymuş,
"TCY.nın 36. maddesinde suçta kullanılmak üzere hazırlanan eşyadan
bahsedilmektedir. Sanıklar domuz avlayacaklarını söylemişlerdir. Tüfeklerin
namlusuna fişek verilmiş olup atışa hazır haldedir. Avlanmak amacıyla
dolaşmak da avlanma tanımı içersindedir. Domuzun tüfek kullanılmadan sadece
projektörle avlanması olanaksızdır." gerekçesiyle direnilerek av tüfekleri
ile av fişeklerinin zoralımına karar verilmiştir.
Bu hükmün de Yargıtayca incelenmesi C. Savcısı ve sanık vekili
tarafından süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay C. Başsavcılığının
"bozma" istemli 12.6.1997 günlü tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa
gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıkla, haklarındaki mahkumiyet hükmü temyiz edilmeyen diğer sanıklar
av yasağına rağmen, olay gecesi saat 02.00 sıralarında sanığın yönetimindeki
otomobille domuz avına çıkmışlar, arabaya monte edilen projektörle etrafı
aydınlatıp domuz aradıkları sırada yakalanmışlar, otomobilde; namlusuna fişek
sürülü vaziyette av tezkeresine kayıtlı iki adet av tüfeği, bir adet av
bıçağı ve toplam 41 adet fişek bulunmuş, sanıkların TCY.nın 526, 647 sayılı
yasanın 4, 6. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına, av tüfekleri,
fişekler, projektör ile otomobil ve avcı bıçağının zoralımına karar
verilmiştir.
Sanık vekilinin temyizi üzerine, otomobil ile av tüfeklerinin
zoralımına karar verilmesi isabetsizliğinden hüküm bozulmuş, Yerel Mahkemece
bozmaya kısmen uyularak otomobilin iadesine, tüfeklerle fişeklerin zoralımına
karar verilmiştir.
Çözümlenecek sorun, otomobilde bulunan av tüfekleri ile bunlara ait
fişeklerin zoralımına karar verilip verilmeyeceğine ilişkindir. Ancak, Ceza
Genel Kurulu gerek itiraz nedenleri ve gerekse direnme konusu olan uyuşmazlık
ile bağlı olmaksızın tespit edeceği tüm yasaya aykırılıkları da bozma nedeni
yapabileceğinden öncelikle suç vasfının tayini üzerinde durulmuştur.
Sanık ve arkadaşları, Merkez Av Komisyonu kararına aykırı olarak gece
saat 02.00 sıralarında domuz avlamaya çıkmışlardır. Otomobile monte ettikleri
projektörle etrafı aydınlatıp domuz ararlarken devriye görevi yapan jandarma
ekibi tarafından yakalanmışlardır. 3167 Sayılı Kara Avcılığı Kanununun 16.
maddesi uyarınca kurulan Merkez Av Komisyonu kararlarına uymamanın yaptırımı
aynı yasanın 24. maddesinde düzenlenmiştir. Bu nedenle eylemi yaptırım altına
alan özel bir düzenleme varken sanık hakkında TCY.nın 526. maddesi ile hüküm
kurulması yasaya aykırıdır.
Öte yandan, TCY.nın 526. maddesi ile sanığın cezalandırılmasına karar
verilirken otomobilde bulunan av tüfekleri ile fişeklerin de zoralımına karar
verilmesi isabetsizdir. Zira, henüz tüfeklerle bir atış yapılmamıştır.
Avlanma ve suçta kullanılma sözkonusu değildir. Ava çıkıldığı ve domuz
görüldüğünde tüfeklerin kullanılacağı, bu yüzden müsaderesi gerektiği ileri
sürülemez. Çünkü sanığın avdan vazgeçmesi mümkün olduğu gibi önlerine domuz
çıkmaması da mümkündür. Suçta kullanılmayan her iki tüfek av tezkereli
olduğundan 2521 sayılı yasanın uygulanması ve zoralımları da olanaksızdır.
Ayrıca, emirlere uymama suçu kabahat nevinden olup TCY.nın 61 ve 62.
maddelerinde sadece "cürümden" söz edildiği için kabahatlerde kalkışma
hükümleri uygulanamaz. Olayda sanık, henüz avlanmadığı için suç
tamamlanmamıştır. Teşebbüs hükümleri de uygulanamayacağından buna bağlı
olarak zoralım kararı da verilemez. Direnme kararı bu yönü ile de
isabetsizdir.
Bu itibarla, Yerel Mahkeme direnme kararının yukarıda açıklanan
ilaveli gerekçe ile bozulması ve bozmanın hükmü temyiz etmeyen diğer
sanıklara da teşmiline karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ : Yerel Mahkeme direnme hükmünün yukarıda açıklanan
değişik gerekçe ile BOZULMASINA, bozma kararının CMUY.nın 325. maddesi
uyarınca hükmü temyiz etmeyen diğer sanıklara teşmiline, 18.11.1997 günü
oybirliğiyle karar verildi.
Mater KABAN Türkan GÜVEN Sami SELÇUK
Birinci Başkanvekili 1.C.D.Bşk. 4.C.D.Bşk.
S.Necip DEDA Sabih KANADOĞLU Namık BENLİ
3.C.D.Bşk. 11.C.D.Bşk. 5.C.D.Bşk.
Erdem GÜYER Nevzat TANKUT Erol ÇETİN
2.C.D.Bşk.
Metin ERTUĞRUL Yavuz YAZICIOĞLU Gürol KINIK
Teoman ÜNERİ Gülser DEMİRBİLEK Necati APAYDIN
Yalçın KALAY Muhittin MIHÇAK Turan DEMİRTAŞ
Süleyman ERKAN Ersan ÜLKER K.Yalçın BAL
Ö.Raci İMAMOĞLU Neşecan SEBER Mehmet ERTEN
Ahmet AKYALÇIN
|