Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
Y A R G I T A Y
7. Hukuk  Dairesi

	 	YARGITAY  İLAMI

ESAS          KARAR
1997/1881     1997/2998

Mahkemesi        :Savaştepe Kadastro Mahkemesi
Tarihi           :27.8.1996
Numarası         :1994/45  1996/42
Davacı           :Nusret Karaer
Davalı           :Rıfat Zengin ve arkadaşları
Müdahil          :

	Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen
 hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin yasal süresinde
 olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği
 görüşüldü:
        Kadastro sırasında dava ve temyiz konusu 73 ada 11 parsel sayılı 310
 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Rıfat Zengin, aynı ada 13 parsel sayılı 440
 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Celil Kobak adına satın alma ile geçen
 kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; aynı ada 12 parsel sayılı 418 metrekare
 yüzölçümündeki taşınmaz Ali Ürün adına miras hakkına, paylaşmaya, kazandırıcı
 zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tesbit edilmiştir. İtirazı komisyonca
 reddedilen davacı Nusret Karaer miras hakkına dayanarak dava açmıştır.
 Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazların Mustafa Cura mirascıları adlarına
 payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalılar Rıfat
 Zengin ile Ali Ürün mirascılarından Arslan Ürün tarafından temyiz edilmiştir.
	1-Arslan Ürün dava konusu taşınmazlardan 73 ada 13 parsel sayılı
 taşınmaz hakkındaki hükmü temyiz etmekte ise de 13 sayılı parsel hakkındaki
 davaya yöntemine uygun katılmadığı gibi bu parsel hakkında davası da
 bulunmamaktadır. Davanın tarafı olmayan hükmü temyiz edemez. Açıklanan
 nedenlerle Arslan Ürün'ün 73 ada 13 sayılı parsel hakkındaki hükme ilişkin
 temyiz inceleme isteğinin REDDİNE,
	2-Davalıların diğer parseller hakkındaki hükme ilişkin temyizine
 gelince; Dava ve temyiz konusu 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların miras
 bırakan Mustafa Duran'ın zilyetliğinde iken adı geçenin 1946 yılında ölümü
 üzerine karısı Fatma ile çocukları Ahmet ve Vahide'ye kaldığı mirascıları
 arasında yapılan paylaşmada temyiz konusu taşınmazların Ahmet payına düştüğü,
 Ahmet'in 1951 yılında karısız ve çocuksuz olarak ölümü üzerine mirasının kız
 kardeşi Vahide ile anası Fatma'ya kaldığı, taşınmazların böylece Fatma'nın
 zilyetliğine geçtiği, Fatma tarafından 7.1.1965 tarihinde düzenlenen noter
 senedi ile taşınmazların zilyetliğinin Fatma'nın diğer kocası İbrahim'den
 olma oğlu Ali Ürün'e devredildiği, bu zilyetlik devri sözleşmesine mirascı
 Vahide'nin katılmadığı ve Fatma tarafından Ali Ürün'e yapılan zilyetlik
 devrinin bu nedenle geçersiz olduğu ve Ali Ürün tarafından da taşınmazların
 değişik tarihlerde davalı tarafa satıldığı; ancak Ali Ürün'ün zilyetliği
 devralması geçersiz olduğundan bu satın almaların davalılar yararına sonuç
 doğurmayacağı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de Fatma Cura'nın
 7.1.1965 tarihinde Ali Ürün'e yaptığı devir geçersiz olmakla birlikte
 kadastro tesbiti Temmuz 1985 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda Ali Ürün'ün
 zilyetliğinin başladığı gün ile kadastro tesbitinin yapıldığı tarih arasında
 20 yıllık iktisap zamanaşımı süresi geçmiş bulunmaktadır. Bu durum karşısında
 Ali Ürün'ün zilyetliği devir almasına esas olan sözleşme geçersiz ise de
 zilyetliğinin başlangıç tarihinden itibaren kadastro tesbitinin yapıldığı
 güne kadar 20 yıllık zamanaşımı süresi geçmiştir. Davalı taraf Ali Ürün'den
 devren gelen zilyetliğe dayanmış bulunmaktadır. Bu durumda eklemeli
 zilyetlikle iktisap koşullarının davalı taraf yararına gerçekleştiğinin
 kabulü zorunludur. Öte yandan davacı Nusret Karaer dava ve temyiz konusu
 taşınmazlarda Ali Ürün'ün zilyetliği sebebiyle Vahide mirascısı olarak
 kendilerinin haklarının bulunmadığını örneği dosyada bulunan 10 sayılı
 parselle ilgili kadastro tutanağında açıkca belirtmiş ve tutanağı
 imzalamıştır. Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak Vahide mirascısı olan
 davacının davasının reddine ve taşınmazların tesbit gibi tapuya tesciline
 karar verilmesi gerekirken değerlendirmede yanılgıya düşülmek suretiyle
 yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle
 yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.5.1997 gününde
 oybirliği ile karar verildi.

Başkan           Üye           Üye          Üye           Üye
H.Örmeci      G.Kaynak      K.Tokman      M.Yıldız      A.Alyaz
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini