 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı :
Esas Karar Y A R G I T A Y İ L A M I
97/1838 97/2741
12.3.1997
Özet:Açılan bir dava sonunda eşlerin ayrı yaşamakta haklı olduğu
hükmen belirlenmişse o dava tarihinde o eşin evlilik birliğinin kendisine
yüklediği görevleri ifa etmemek amacıyla müşterek evi terk ettiğinden söz
edilemez. Medeni Kanunun 132. madde uyarınca süreler yeniden geçmeden ihtar
istenemez.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
Davalının açtığı 1994/227 esas sayılı dava sonunda oluşan ve
kesinleşen hükümle davalı kadının o davanın açılış tarihi olan 25.03.1994
tarihinde eşinden ayrı yaşama hakkı olduğu belirlenmiştir. Bu tarihten sonra
Medeni Kanunun 132. maddesinde gösterilen iki ay geçmeden ve davalının ayrı
yaşama hakkının sona erdiği belirlenmeden 12.04.1994 tarihinde mahkemeye arz
edilen ihtar isteği dayanak yapılarak Medeni Kanunun 132. maddesi uyarınca
boşanmaya karar verilmesi doğru değildir.
S O N U Ç : Hükmün açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin
harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 12.03.1997
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu Ferman Kıbrıscıklı Özcan Aksoy
(Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Kayseri Asliye 1.Hukuk Mahkemesinin 1993/227- 1994/416 sayılı kararına
göre davacı Yasemin kocasının müşterek haneyi terk edip gittiğini ileri
sürerek tetbir nafakasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme kocanın
karısını dini inancına göre boşadığı bu suretle karısının infak ve iaşesini
sağlamadığı, zarurete terk ettiğini kabul ederek davacı kadın yararına tedbir
nafakasına karar vermiştir. Davacının isteği Medeni Kanunun 161 maddeye
dayanmaktadır. Mahkemenin kararı öyledir. Medeni Kanunun 162 maddesi uyarınca
ayrı mesken edinme ve ayrı yaşama kararı yoktur. Bu nedenlerle hükmün
onanması düşüncesindeyim.
Üye
Ş.D.Kabukcuoğlu
|