 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
9.HUKUK DAİRESİ
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : l997/1645
KARAR NO : l997/7252
MAHKEMESİ : Edirne İş Mahkemesi
TARİHİ : 19.2.1996
NO : 277-459
DAVACI : Soner Emek adına Avukat Yeşim Ünal Ertuğrul
DAVALI : Trakya Yağlı Tohumlar Tarım Satış Koop. Birliği
adına Avukat Recep Kahraman
DAVA : Davacı, nakil işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davacı avukatı tarafından temyiz
edilmiş ise de duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye
yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve
incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya
incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı davalıya ait Lüleburgaz Kooperatifi işyerinde sendika işyeri
temsilcisi olarak çalışırken 794 nolu kaynarca işyerine 28.6.1996 tarih ve
3060/12618 sayılı işverenliğin kararı ile naklonulduğunu belirterek 2821
sayılı kanunun 30. ve yürürlükteki toplu iş sözleşmesinin 13. maddelerine
aykırı nakil işlemine son verilerek eski görevine iadesini talep etmiştir.
Davalı işi ve işyeri değiştirilen temsilcinin eski işine ve işyerine
iadesine dair kanunlarda bir hüküm olmadığını savunarak davanın reddini
istemiştir.
Mahkemece, sendika temsilcisinin iş akdinin feshi halinde işe iade
davası açabileceği, başka yere nakli halinde böyle bir dava açılamayacağını
ancak işçinin kıdem tazminatı hakkının doğacağı gerçekçesiyle davanın reddine
karar verilmiştir.
2821 sayılı Sendikalar Kanununun 30. maddesinde işyeri sendika
temsilcilerinin güvencesi düzenlenirken, işverence temsilcilik süresi
içerisinde temsilcinin hizmet sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan sona
erdirilmemesi düzenlenmiştir. İşverenin işyeri sendika temsilcisini istifaya
zorlayacak işlemlerde bulunması da anılan teminata aykırılık oluşturur.
İşyeri sendika temsilcisinin 2821 sayılı kanunun 30. maddesinde hizmet
sözleşmesi devam ederken işyeri değişikliği sebebiyle bu güvenceden mahrum
bırakılmasını önleyecek açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Hatta bu konuda
yasada boşluk bulunduğu söylenebilir. Ancak bu yasa boşluğunun İş Hukukunun
özelliklerine aykırı olmayacak şekilde Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu
kuralları ile doldurulması da mümkündür. Bu boşluğun doldurulmasında Medeni
Kanunun 2. maddesinin uygulanması yerinde olacaktır. İşverenin yönetim
hakkını yasalara uygun kullanımı halinde hakimin müdahalesi sözkonusu
edilemez. Ancak hakkın kötüye kullanılması sonucu davacı işyeri sendika
temsilcisi olduğu işyerinden başka bir işyerine nakledilmek suretiyle
temsilcilik güvencesinden yoksun bırakılması da kanunca korunmaz.
Bu İşyeri değişikliği sonucu işyeri sendika temsilcisini yasanın
öngördüğü güvence dışında bırakmak 2821 sayılı kanunun 30. maddesinin amacına
da aykırı olacaktır. Belirtmek gerekir ki mahkemenin kabul ettiği biçimde
hizmet akdi sona ermeyen davacı bu durumda kıdem tazminatı da isteyemez.
Öte yandan davacının yararlandığı 1.8.1996- 31.7.1998 yürürlük tarihli
toplu iş sözleşmesinin 13. maddesi uyarınca işyeri sendika temsilcisi taltif
amaçlı görev yükseltmeler dışında başka bir işyerine daimi olarak bir aydan
fazla süre için gönderilemez. Bu durumda işyeri sendika temsilcisi davacının
görev yükseltmesi olmaksızın rızası dışında Lüleburgaz'dan Kaynarca'ya nakli,
toplu iş sözleşmesinin bu hükmüne de aykırıdır.
Bu nedenle gerek yasa gerekse toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı
olarak davacının işyeri sendika temsilciliği görevini sona erdiren nakil
işlemine karşı açılan davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı
olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.4.l997
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
E.A. Özkul E.Serim B.Özkaya U.Öztürk C.İ.Günay
|