 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı :
ESAS KARAR
97/14394 98/1445
12.2.1998
Y A R G I T A Y İ L A M I
Özet :Davalının cevabı alınmadan veya cevap için kanuni süre geçmeden
taraflar arasında ihtilaflı konular belirlenmeden, davacıya ilk oturumdan
önce tanıklarının bildirilmesi için kesin önel verilmesi sonuç doğurmaz.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 163. maddesi gereğince taraflara
kesin süre verilirken bu sürenin yasaya uygun ve yeterli olmasına, tarafların
sav ve savunma haklarını kısıtlayacak nitelikte bulunmamasına özen
gösterilmesi gerekir.
Taraflara tensip kararı ile delillerini bildirmek, karşı tarafa tebliğ
etmek, tanık bildirilmesi halinde tanık ücreti ve tanık celbi için gerekli
masrafları yatırmak üzere tebliğ tarihinden itibaren on beş günlük kesin süre
verilmiştir.
Oysa, davada önce; dava dilekçesi ve layihalar verilecek, varsa ilk
itirazlar ve diğer usuli itirazlar bildirilecek, Hakim esas hakkında
araştırmaya girmeden önce dava şartlarının mevcut olup olmadığını
belirleyecek, dava şartları mevcut ise esas hakkında araştırmaya girecektir.
(HUMY md. 178-212)
Hakim davanın esasına girince ise, öncelikle iki taraf ve varsa
vekillerini dinleyecek mümkünse tarafları sulha teşvik edecek, sulh
olmazlarsa ve dava yargılama ve hüküm için gereği gibi açıklığa kavuşmamış
ise, delil ibrazını isteyecek (HUMY md. 213-217) işte bu safhada davanın
çabuk ve en az masrafla yürütülmesi için taraflara delillerini hasren
bildirmek ve ibraz etmek, tanık listesi vereceklerse tanıkların hangi husus
için dinleneceklerini beyan etmek üzere (HUMY md. 241/2) kesin önel verecek,
bundan sonra delillerin incelenmesine geçilecek takdiri delillerden olan
tanık dinlenmesine karar verecekse bu safhada tanıkarın usulüne uygun celp ve
dinlenmesi için önel veya kesin önel verecektir. (HUMY md. 217)
Davalının cevabı alınmadan, taraflar arasında ihtilaflı konular
belirlenmeden davacıya delillerini hasren bildirmesi için usulüne uygun önel
verilmemesine rağmen davacı süresi içinde tanık listesi vermiş ve tanıklarını
duruşmada hazır bulunduracağını beyan etmiştir. Bu yönler gözetilmeden
tanıkların Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasından belirtilen safhalardan sonra
usulüne uygun celp ve dinlenmesi gerekirken, tarafların sav ve savunma
haklarını kısıtlayacak şekilde tensip kararıyla yasaya aykırı kesin önel
verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
S O N U Ç : Hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin
harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 12.2.1998
(Pe)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu Özcan Aksoy A.ihsan Özuğur
(muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Davacının temyiz sebeplerine iyi bir şekilde yaklaşabilmek için Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanununun 179. maddesinin 3156 sayılı kanundan önceki
hüküm ile 3156 sayılı kanunla değişik biçimini karşılaştırmak gerekir.
Maddenin değişiklikten önceki halinde dava dilekçesinde nelerin olacağı
sayılmış, delillerin dava dilekçesinde gösterilmesi hükmü konmamıştır. 3156
sayılı kanunla yapılan değişiklikten sonra (md. 179/3) dava dilekçesinde
delillerin nelerden ibaret olduğu yazılmalıdır. Hükme eklenmiştir. Buna göre
ibaret sözünden anlaşılacağına göre davacı dava dilekçesinde delillerini
hasretmiş olacaktır. Delillerini hasretmiş olan davacı sonradan yeni delil
gösteremeyecektir. Dilekçeye sair kanuni deliller diye yazmasının bir anlamı
olmayacaktır. Örneğin davacı dava dilekçesinde yemin delillini göstermemiş
ise davacı yemin deliline baş vuramayacak, mahkemede davacıya yemin
teklifinde hakkı olduğunu hatırlatamayacaktır. (Baki Kuru HUMK cilt 5, Sayfa
4959) Davacı ve davalı tarafın delil ikamesinin davaya cevaptan yada cevaba
cevaptan veya ilk itirazlar hakkında karar verdikten sonra verilir, gibi
delil ikamesinin davaya duruşmaya başlandıktan sonra şu aşamada olacaktır.
Biçiminde bir yasa hükmü yoktur. Sadece yazılı deliller hakkında Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununun 180. maddesi değişik hüküm koymuştur. O da ilk
oturumda on günlük kesin süre verileceğine dairdir.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde delil olarak nüfus kaydı ve
tanık deliline dayanmıştır. Mahkeme, tensip kararıyla tanık delillerinin
toplanması için tanıkların isim ve adreslerinin belirtilmesi, yol giderleri
ve tebligat giderlerinin yatırılması için kararın yerine getirilebileceği
uzun bir sürede tanınarak kesin mehil verilmiştir. Kesin sürenin verilmesi
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 77, 159 ve 163. maddelerine, 9.10.1996 gün
ve 6/12 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gerekçesine uygundur. Hakim
tensiple ikame edilmiş, delillerin toplanmasına karar verdi. Delil ikamesini
ve delil toplanmasını dava içinde bazı aşamalara bağlamak Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununun 179. maddesinin 3156 sayılı kanunla yapılan
değişiklikten önceki haline dönmek olur.
Mahkeme hükmünün onanması düşüncesindeyim.
Üye
Ş.D.Kabukçuoğlu
|