 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1997/12081 1998/331
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :11.7.1996
Nosu :1995/1170-1996/643
Davacı :Ahmet Durak vs. vekili Av. M. Kemal Turan
Davalı :DSİ Genel Müdürlüğü vekili Av. Semra Doğan
Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin F bendi hükmü uyarınca arazi,
kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması
halinde getireceği net gelir dikkate alınarak değerlendirilir. Tarımsal
amaçla kullanılan bu taşınmazın mevkii ve şartları, kendisinde doğal olarak
mevcut olanlardır. (sulu-susuz oluşu taşınmazın yapısı, bulunduğu yer ve
yapısından kaynaklanan diğer nitelikler) Bu nitelikler ve şartlara göre
taşınmaz çevresinde ekilmesi mutad olan ürünlerin net gelirleri dikkate
alınır. Taşınmazda üretimin artırılması yada erken idraki için yapılmış
olabilecek işlem ve tesisler ayrıca değerlendirilip bedelleri
belirleneceğinden, bu işlem ve tesisler sebebiyle elde edilen mutad olandan
fazla yada erken ürün miktarı ve fiyatları dikkate alınmaz. O halde taşınmaz
üzerindeki çelik ve camdan imal edilmiş sera tesisleri, tüm müştemilatı ile
birlikte ve en ince ayrıntısına kadar tüm bedeli belirlenip davacıya
ödeneceğine göre ayrıca bu tesislerin sağladığı ek katkı için hesaplanan
miktarlar taşınmazın normal değerinden fazla olup, davacının davalı aleyhine
haksız zenginleşmesini sağlar. O halde sera yerleri içinde seranın dışında
kalan yerler için belirlenen değere hükmedilmesi gerekirken seranın işgal
ettiği yere fazla değer belirlenmiş olması doğru görülmemiştir.
Takdir komisyonu raporunda taşınmaz üzerinde kiracı oldukları ve
tespit edilen tarımsal faaliyette bulunan Erdoğan, Ali ve Sefer taşınmaz
üzerindeki muhtesat ve faaliyetlerle ilgili bir haklarının olmadığını
belirtmiş iseler ve bunların taşınmazın kiracıları oldukları da anlaşılmış
olduğuna göre, yukarıda açıklandığı gibi taşınmaz üzerindeki özel nitelikli
ve yüksek değer belirlenen gül, frezya, lale, gerbera ve glayör soğanı gibi
çicek türü ekimine yer verilmemesi bu yönden de gereklidir.
2-Kiracılar Erdoğan, Ali ve Sefer her ne kadar taşınmaz üzerinde bir
hakları bulunmadığını bildirmiş ve davalı idare de bu kişilerin adlarına
takdiri yapılan muhtesat sebebiyle bir bedel arttırım davası açmadıklarını
yargılama sırasında belirtmiş ve bu sebeple bilirkişi kurulları muhtesatın
tamamının davacılara aidiyetini kabul ederek değerlendirme yapmış ise de
davalı idare bunlardan Erdoğan Cüneyt'e muhtesat nedeniyle 144.984.000 TL.
bedel ödendiğini bildirmiş ancak, bilirkişi raporlarında bu bedel
indirilmediği gibi diğer kiracılar Ali ile Sefer için takdir edilen bedelin
ödenip ödenmediği hususunda bir inceleme yapılmamış olması,
3-Tapu maliki olmamakla beraber takdir komisyonu raporunda taşınmaz
üzerinde bazı muhtesatın (kuyu, ev vs.) kendisine ait olduğu tesbit edilen
Mehmet Ali Duruk'un dahi dava açıp açmadığı tesbitler karşılığı bedeli alıp
almadığı belirlenmeden adına tesbit edilen muhtesat bedeline de davacılar
yararına hükmedilmiş olması,
4-Yargıtay'da yerleşmiş uygulamalara göre tarım arazisindeki net
gelirin belirlenmesinde, ekilmesi mutad olan ürünlere tarım müdürlüğü
verilerinin uygulanması gerektiği halde bilirkişi raporlarında buğday, saman,
domatesin üretim miktarlarının bu verilerin üzerinde kavun, buğday, domatesin
üretim giderlerinin bu verilerin altında alınması suretiyle verimin ve
dolayısıyla değerin yüksek belirlenmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece yukarıdaki esaslar dairesinde araştırma ve inceleme ikmal
edildikten sonra bilirkişi kurullarında belirtilen ilkeler doğrultusunda ek
raporlar alınmalı, bunların bozma ilamına uygunluğu saptanmalı, uygun olmayan
hususlar varsa düzeltilmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.1.1998 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu M.Tutar A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
|