 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1997/11655 1997/11793
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 30.12.1991
Nosu : 1991/689-847
Davacı : Çankırı İli ve İlçeleri Eğitim Kültür Geliştirme
ve Sosyal Dayanışma Vakfı
Davalı : Vakıflar Genel Müdürlüğü
Dava dilekçesinde vakfın dağılmasına karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Medeni Kanunun değişik 81/A maddesine göre gayesinin tahakkuku
imkansız hale gelen vakıf kendiliğinden dağılmış olur. Bu dağılma keyfiyeti
vakfın idare uzvu tarafından sicile tescil ettirilir. Yasa hükmü bu yönde ise
de, Medeni Kanunun bazı hükümlerinin değiştirilmesine dair 13.7.1967 gün ve
903 sayılı kanunun 6. maddesi hükmüne dayanılarak çıkarılan Türk Medeni
Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzüğün 13.8.1991 gün ve
1991/2119 sayılı kararla değişik 30. maddesi, gayesinin gerçekleşmesi
imkansız hale gelen vakfın kendiliğinden dağılmış olacağına dair yasa hükmünü
tekrar etmekle beraber devamında, bu gibi hallerde Vakıflar Genel Müdürlüğü
veya ilgili vakfın idare organının mahkemeye başvurarak durumun mahkeme
siciline tescilini istemesini öngörmüştür. Tüzük hükmü ayrıca başvuran kişi
veya mercie göre diğer tarafın (Vakıflar Genel Müdürlüğü veya vakfın idare
organı) görüşünün alınacağını, mahkemenin de vakfın dağıldığı sonucuna
varırsa durumu tescil edeceğini belirtmiştir.
Türk Medeni Kanununun vakıflarla ilgili düzenlemeleri dikkate
alındığında da mahkeme kararı olmadan bir vakfın dağıldığına dair sicil
değişikliğinin mümkün olmadığı sonucuna varılmalıdır. Kanun metninde ve tüzük
hükmünde yer alan, (kendiliğinden dağılmış olur) ibaresi, bir vakfın
dağılması için üçüncü kişiler tarafından (Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Vakıf
İdare Organı dışında) bu konuda bir dava açılması gereği bulunmadığına işaret
edilmek içindir.
Bu durumda davalı olarak gösterilen Vakıflar Genel Müdürlüğünün
dosyaya konulan 2.12.1991 tarihli 1. Hukuk Müşavirliği imzalı beyanı da
değerlendirilerek vakfın dağılması ve keyfiyetin tescili konusunda bir karar
verilmesi gerektiği sonucuna varılmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.12.1997 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu V.Canbilen M.Tutar A.Nazlıoğlu
|