 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1997/11085 1997/12294
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Bornova Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 29.5.1997
Nosu : 1996/784-1997/935
Davacı : Nail Balcı Vek. Av. Tahir Mete
Davalı : Asım Ünver vs. Vek. Av. Ali Sami İnce
Dava dilekçesinde müdahalenin men'i ile eski hale getirme
istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı Asım
Ünver vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, dükkan niteliğindeki bağımsız bölüm maliki, ana gayri menkulün
yol olan sınırında mevcut bahçe duvarının mimari projede yer almamış olmasına
rağmen inşa edildiğini, bu duvarın otopark ve çocuk bahçesinin kullanımını
engellediğini ve ayrıca İmar Kanununun 34. maddesine aykırı olduğunu
belirterek yıkılmasını istemiştir.
Davalı kat malikleri, duvarın ana gayri menkulün çevresini güvenlik
altına aldığını, ana yapının yapımından itibaren mevcut olduğunu, davalının
daha önce uzun yıllar duvara karşı çıkmadığını, duvarın 1984 yılında
yapılması sırasında davacının da duvarın yapılmasına ortak yer olması
sebebiyle katkıda bulunduğunu savunmuşlardır.
Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinden, duvarın mimari projede yer
alıp almadığı kesin olarak anlaşılamamaktadır. Ayrıca davacının bizzat
katıldığı 8.1.1995 tarihli kat malikleri kurulunda, mevcut duvarın üzerine
demir parmaklık yapılması için alınan karara da katıldığı görülmektedir.
İmar Kanununun 34. maddesinin 4. fıkrası hükmüne dayanılarak duvarın
yıkılması ise, o fıkrada yazılı koşulların gerçekleşmiş olmasına bağlı olup,
yıkılması imar mevzuatını uygulamakla görevli bulunan belediye ilgili
biriminin görevi dahilindedir.
Davacı ile davalı diğer kat malikleri arasında ortak yerlere müdahale
sebebiyle uyuşmazlıkların mevcut olduğu dosya içeriğinden anlaşılmakta olup,
davacı, bu duvarın inşasına ve üzerine sözü edilen 8.1.1995 tarihli kararla
demir parmaklık yapılmasına muvafakat etmiştir. Tüm ana gayri menkulün
güvenliği bakımından yapı kooperatifinin aldığı kararla yapılmış ve bedeli
kooperatif üyelerince karşılanmış davacıyı ızrar yada ortak yerin ferdi
kullanım amacına yönelik olmayan bu duvarın bu defa yıkılmasını istemesinin,
Medeni Kanunun 2. maddesi kapsamında da değerlendirilmesini gerektirir.
Mahkemece dosya içerisindeki mimari projede uygulanmak ve yukarıda
sözü edilen savunmalar ile yapıyı inşa ettiği anlaşılan yapı kooperatifi ve
kat malikleri kurulu kararları da incelenip hasıl olacak sonuca göre karar
verilmesi gerekirken, uygulanması, Belediye İmar Müdürlüğünün görevi
kapsamında bulunan İmar Kanununun 34. maddesinin 4. fıkrasına göre davanın
kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yapıyla birlikte, ortak amaç olan güvenlik için, kooperatif
ortaklarının ve kat maliklerinin kararları uyarınca inşa edilmiş bahçe
duvarı, yapılacak araştırma ile davacının bağımsız bölümünden yararlanmasına
engel olmadıkça, yıkılmasına karar verilemez. Duvarın davacının bağımsız
bölümünden yararlanmasına, yasal faaliyetinin icrasına engel olduğu tespit
edildiğinde ise, ancak bu sakıncayı bertaraf edecek ölçüde ve şekilde
tadilata hükmedilebilir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.1997 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki M.Tutar A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal M.E.Germeç
|