 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
E. 1997/11-313
K. 1997/569
T. 25/6/1997
ÖZET : Çekişmesiz yargıda hakim tarafların talepleri ile bağlı
olmadığından, re'sen araştırma ilkesi uyarınca davacının bozma kararına
uyulması talebi ile bağlı olmadan kendiliğinden direnme kararı verilebilir.
Çek iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri Asliye
4. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.5.1996 gün ve
1996/260-507 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi
üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 16.9.1996 gün ve 1996/5165-5632 sayılı
ilamı ile; (... Davacı vekili, müvekkiline ait tarihi ve miktarı belirtilen 3
adet çeki kaybettiğini, zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep
etmiştir.
Mahkemece, iddia, gazete ilanları ve tüm dosya kapsamından davacının
çekleri Ankara'ya giderken kaybettiğini iddia ettiği, başkaca da delili
olmadığını bildirdiğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, Emlakbank ve Akbank'a ait seri numaralarını bildirdiği 3 adet
çeki Ankara'ya gelirken kaybettiğini iddia etmiştir. Mahkemece, davacının
çekleri kaybettiğine dair delilleri olmadığından bahisle davanın reddine
karar verilmiştir.
Ancak, davacı, çeklerin zilyedi olduğunu ileri sürmüş olmasına göre,
bu çeklerin ziyaa uğradığını kuvvetle muhtemel delilleri ibrazla yükümlüdür.
Bu itibarla, iddiaya uygun deliller toplanarak değerlendirilmesi ve oluşacak
sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine
karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan
yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
1)Dava, çekin zayi edilmesi nedeniyle hasımsız açılan iptal davasıdır.
Çekin, kaybolması veya çalınması gibi hamilin veya vekil hamilin elinden
rızası hilafına çıkması hallerinde uygulanacak yasa maddeleri TTK. 730
maddesinin 20 fıkrası delaletiyle TTK. 669 maddesinde düzenlenen, poliçenin
iptali hakkındaki hükümlerdir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen hükmün Özel Dairece bozulması
üzerine, davacının bozmaya uyulmasını istemesine rağmen mahkemece önceki
kararda direnilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nda, öncelikle, Özel Daire
bozma kararına karşı davacının bozma kararına uyulmasını istemesine karşın
hakimin eski kararında direnmesinin usulen mümkün olup olmadığı yönü ön sorun
olarak ele alınmıştır.
Bilindiği gibi çekişmeli yargıda HUMK.nun 429. maddesi hükmüne göre,
Yargıtay bozma kararı üzerine hakim (mahkeme) tarafları duruşmaya davet edip
dinledikten sonra, bozma ilamına uyulup uyulmayacağına karar verir. Mahkeme,
bozma ilamına uyma zorunda olmayıp eski kararda direnebilir. Ancak, bozma
nedenlerinin kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hakimin kendiliğinden
(resen) gözönünde bulundurması gereken nedenlerden olmaması halinde taraflar
bozma ilamına uyulmasını istemişlerse, mahkeme bozma ilamına uymak
zorundadır. Yargıtay'ın çekişmeli yargıda yerleşmiş ve kurallaşmış uygulaması
bu doğrultuda olmakla birlikte, çekişmesiz yargıda (nizasız kazada) bu
kuralların uygulanmasının mümkün olup olmadığına bakmak gerekir.
Çekişmeli yargı ile çekişmesiz yargı arasındaki en belirgin farkı
belirten ölçü "ihtilaf" çekişme yolu kıstasıdır. Çekişmeli yargıda,
taraflarca ihzar prensibi geçerli olduğu halde çekişmesiz yargıda re'sen
araştırma prensibi egemendir. Takibi talebe bağlı çekişmesiz yargı işlerinde
resen araştırma prensibinin cari olması, bu gibi işlerde kural olarak mukabil
(zıt) alakalı bir kimsenin olmaması düşüncesine dayanır. Burada da taraflarca
ihzar prensibi cari olsa idi, o zaman çekişmesiz yargı hakimi, talepte
bulunan tarafların iddia ettiği vakıalar ve ileri sürdüğü delillerle yetinmek
zorunda kalırdı ki, bu durum gerçeğin ortaya çıkarılması ilkesiyle
bağdaşmazdı. Diğer taraftan kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı
davalarda, hakim belli vakıaları kendiliğinden araştırma yetkisine ve
yükümlülüğüne sahip olduğu için davayı değiştirme yasağı bu uyuşmazlıklarda
uygulanmaz. (HUMK. 185/2)
Somut olayın özelliği itibariyle, kıymetli evrakın iptaline ilişkin
dava, çekişmesiz yargı alanına girdiği açıktır. Bu davalar hasımsız olarak
açılır ve çekişmesiz yargıya tabi bu gibi davalarda verilen kararlar, maddi
anlamda kesin hüküm teşkil etmez. O nedenle bu kararlar aleyhine kanun
yollarına başvurulsa bile kesin hüküm oluşturmadıklarından açılacak bir iptal
davası ile değiştirilebilir ve ortadan kaldırabilirler (Bkz. TTK. 563-564,
569, 573-579, 669-677, Y.H.G.K. 19.9.1970 gün E.1967/T-63. K.1970/442 R.K.D.
1970 sh.132. Nizasız Kaza Prof. Dr. Baki Kuru Ank. 1961 sh.155 vd, Medeni
Yargılama Hukuku Prof. Dr. Saim Üstündağ 5. Bası İst. 1992 sh.32 vd.).
Takibi talebe bağlı ve re'sen araştırma prensibinin cari bulunduğu
çekişmesiz yargılamada, yargılama konusu ile talepte bulunan tarafından tayin
edilen subjektif hakkın muhtevasından hakim ayrılamaz. Ne varki, kararın
muhtevasını tesbitte, hakimin geniş bir takdir hakkı vardır. Örneğin şartları
mevcutsa, vesayet mahkemesi bir vasi tayin etmek zorunluğunda olup seçiminde
kural olarak geniş bir takdir hakkına sahiptir. Bu örnekler daha da
çoğaltılabilir. Açıklanan ilkeler altında, çekişmesiz yargıda hakim,
tarafların talepleri ile bağlı olmadığından re'sen araştırma ilkesi uyarınca
davacının bozma kararına uyulması talebi ile de bağlı olmayacağı çok açıktır.
Aksinin kabulü, hakimin yasadan doğan direnme hakkının davacının isteğine
bağlı olması sonucunu doğurur. Dahası direnme hakkının hakimin elinden
alınması gibi yasanın öngörmediği bir durum yaratılmış olur. Nitekim,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu emsal bir kararında çekişmesiz yargıda, davanın
hasımsız açılması nedeniyle davacının Özel Dairenin bozma kararına uyulmasını
istemesi davacı yararına usulü kazanılmış hak doğurmayacağını; hakimin Özel
Dairesince verilen bozma kararına karşı direnme hakkının bulunduğunu kabul
etmiştir (Y.H.G.K. 1.2.1995 gün ve E.1994/18-789, K.1995/37)
Bu durumda; hakimin kendiliğinden direnme kararı verebileceği
oybirliği ile kararlaştırılmış ve işin esasına ilişkin temyiz incelemesine
geçilmiştir.
2) Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve
kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle
delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve
yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle somut davada özellikle
nizasız kazaya tabi işlerde hakimin tarafların talebine bağlı olmaksızın
direnme kararı verilebileceğine oybirliği ile ikinci bent gereğince işin
esasının oyçokluğu ile ONANMASINA, 25.6.1997 gününde karar verildi.
Birinci Başkanvekili 4.H.D.Bşk. 21.H.D.Bşk. 7.H.D.Bşk.
A.İsmet ARSLAN M.C.Keskin O.Yalçınkaya H.Örmeci
2.H.D.Bşk. 5.H.D.Bşk. 9.H.D.Bşk. 10.H.D.Bşk.
T.Alp A.C.Göğüş E.A.Özkul E.Aktekin
Bozma
1.H.D.Bşk. 3.H.D.Bşk. 8.H.D.Bşk. N.Durak
E.Özkaya N.Yavuz H.H.Özdemir
Ö.Bilen Ş.D.Kabukçuoğlu 6.H.D.Bşk.V. B.Kartal
Ş.K.Erol
Y.Koru M.Tunaboylu M.Yıldız Ş.E.Serim
H.Demirhan İ.Demirkıran A.M.Çiftçi S.G.Erçoklu
Bozma Bozma
Ş.Abik G.Nazlıoğlu K.Acar N.Ertuğrul
Bozma Bozma
A.E.Baçcıoğlu M.S.Özer M.Tutar İ.Yanıklar
Bozma Bozma Bozma
İ.Özmen H.Erdoğan E.Güvener Y.Büken
Bozma
M.S.Özgenç U.Öztürk E.Özcan R.Yalçın
C.Şengüler A.Özdemir Y.Öztürk Ö.Koçak
Bozma Bozma
|