 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1997/10616 1997/11846
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :23.12.1996
Nosu :1995/873-1996/1180
Davacı :İz-Su Gen. Müd. Vek. Av. Melek Ünlü
Davalı :Nezahat Sevim Pekinel Vek. Av. Neva Rışvanoğlu
Dava dilekçesinde davacı idarenin davalıya borçlu bulunmadığının
tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz
incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından yasal
süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan
tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde taraflar adına gelen olmadı.
Evrak üzerinde inceleme yapılarak tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip,
gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 282 parselin kamulaştırılması sebebiyle bir bedel arttırımı
davası açmamış ise de, Yargıtay'ca da onanan mahkemenin 21.12.1993 gün ve
1992/744- 1993/938 sayılı kararında yasaya uygun biçimde davalının intifa
haklarına sahip olduğu paya tekabül eden arttırılmış bedelin bankaya
yatırılmasına karar verilmiştir.
Kamulaştırma ile birlikte intifa hakkı, taşınmazdan bankaya yatırılan
bedele intikal etmiştir. Bu durumda davacı kesinleşen hüküm gereği intifa
hakkına tekabül eden bedel bankaya yatırılmış ve bu suretle karar gereği
yerine getirilmiş ise, bu meblağa fiilen tahakkuk eden faize müstehak
olacaktır. Diğer taraftan para bankaya idarece yatırılmamış ise davacı, bu
paranın yasal faizini davalıdan isteyebilir.
İntifa hakkı sahibi bedel arttırım davası açmamış ve bu suretle
bedelin intifaına (faizine) hükmedilmemiş ve yatırılan bedelle ilgili olarak
davalı idare veya paranın yatırıldığı banka nezdinde paranın nemalandırılması
ile ilgili bir talebi bulunmamış olduğuna göre dava dilekçesinde belirtildiği
gibi nitelendirilmiş (belli süre ile vadeli) faiz isteyemez ise de, yukarıda
açıklandığı gibi paranın bankaya yatırılmış olması halinde fiilen tahakkuk
etmiş faizi, bankaya yatırılmamış ise, tahakkuk ettirilecek yasal faizi
isteyebilir. Bu nedenle tahkikat ikmal edilip belirtilen bu esaslar
dairesinde davacının borç miktarı saptanarak hüküm kurulması gerekirken
davacının borcu bulunmadığının tesbitine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkeme kararında sözü edilen Yargıtay 18. Hukuk Dairesi kararlarında,
intifa hakkı sahibi kişilerin bankaya yatırılan paranın faizinden
yararlanmayacaklarına dair bir husus mevcut olmayıp, görülen bedel arttırımı
davasında davacı olmadıkları için o davada lehlerine hüküm kurulamayacağına
ilişkindir. Oysa bu davada, davalının intifa hakkı sebebiyle bankaya mahkeme
kararı gereğince yatırılması gereken paranın intifaını oluşturan faizini
istemesi söz konusudur.
Nitekim Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin Yargıtay Kararlar Dergisinin
Ekim 1997 sayısında yayınlanan 1997/6124-7750 sayılı kararında da bu ilke
kabul edilmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.12.1997 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu V.Canbilen M.Tutar A.Nazlıoğlu
|