 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
Sayı :
ESAS KARAR
97/10325 97/11583
30.10.1997
Y A R G I T A Y İ L A M I
Özet :Bozmadan önceki dönemde tedbir nafakası verilmemiş ve bu yön
temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamışsa, bozmadan sonraki dönem için
tedbir nafakası verilebilir. Öncesi için usulü kazanılmış hak oluştuğundan
tedbir nafakası verilemez.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm
verilmiş olmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz
itirazları yersizdir.
2- Temyizde incelenen önceki kararda ve karardan da önce boşanma
davası devam ederken ara kararlarında tedbir nafakasına karar verilmemiştir.
Tedbir nafakası davalı tarafından temyiz edilmemiştir. Bozma ilamında ise
yapılan yanlışlığa işaret edilmekle beraber, bu yönde temyiz olmadığından
bozma yapılmadığı belirtilmiştir. Bu suretle davacı yararına usuli kazanılmış
hak doğmuştur. Usulen kazanılmış hak gözden uzak tutalamaz. Öyle ise bozmadan
sonraki dönem için Medeni Kanunun 137. maddesi uyarınca tedbir ittihazı
gerekirken bozma ilamından sonra fakat dava tarihinden geçerli olarak tedbir
nafakasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
S O N U Ç : Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün
tedbir nafakasına ilişkin bölümünün BOZULMASINA, bozma dışında kalan ve
temyiz edilen hüküm bölümünün 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz
peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi.
30.10.1997 (Per.)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu Hakkı Dinç Özcan Aksoy
(Muhalif) (Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Dairenin 1996 gün ve 12162/13212 sayılı kararında Medeni Kanunun 137.
maddesi gereği boşanma davası nedeniyle davalı eşe dava tarihinden itibaren
tedbir nafakası verilmesi gereği hatırlatılarak bu konuda hüküm kurulmamasını
tenkid etmiştir.
Dairenin tekid kararı yerindedir. Ne varki bu konuda hüküm kurulmadığı
dolayısı ile nafakaya ilişkin bir karar bulunmadığından, ortada kesinleşmiş
bir karar yoktur. Olmayan karar usuli kazanılmış hak yönünden kesin hüküm
oluşturmaz.
Diğer yönden Dairenin kararı bir bozma veya onama kararı değildir.
Hiçbir hukuki sonuç doğurmayan bir karardır. Davalının olmayan kararı temyiz
etmemiş olması onun aleyhine oluşmuş bir hüküm olarak değerlendirilmesine
katılmıyoruz. Usul ve yasa hükümlerine uygun olan hükmün onanması gerekir.
Üye Üye
Nedim Turhan Özcan Aksoy
|