 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1997/10205 1997/11600
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :27.12.1996
Nosu :1996/207-1037
Davacı :Durdu Angın vekili Av. Sadık Zaimoğlu vs.
Davalı :Karayolları Gen. Müd. vekili Av. Nazmi Tiryaki
Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi
cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava konusu kamulaştırılan taşınmazın ferağı 3.1.1996 tarihinde
verilmiş olup, 24.6.1994 gün ve 1993/3- 1994/2 sayılı tevhidi içtihat kararı
uyarınca ferağ tarihi, tebliğ tarihi gibi kabul edilip davanın bu tarihten
itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekirken açılmamış
ise de, davalı idare, tevhidi içtihada göre ferağ tarihinden başlayan 30
günlük dava açma süresi içerisinde, 9.2.1996 tarihinde davacıya usulüne uygun
tebligat yaptırmıştır.
Yukarıda sözü edilen tevhidi içtihat kararının Resmi Gazetede
yayınlanan metnin 2. sayfasının 2. paragrafında yeralan ve tevhidi içtihadın
özeti ile sıkı sıkıya bağlı olan hükmüne göre, taşınmazın devir işleminden
hemen sonra, (Yargıtay uygulamalarına göre dava açma süresi olan 30 günlük
süre içerisinde) taşınmaz mal malikine kamulaştırma tebligatı yapılması,
idare yönünden davacıyı yanıltıcı bir davranış olarak kabul edilmektedir.
(Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 10.9.1996 gün ve 1996/6891- 1996/7185 ve
30.1.1997 gün 1996/11891- 1997/595 sayılı kararları)
Dava, ferağ tarihinden itibaren otuz günlük süre içinde yapılan bu
tebligat tarihine göre 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı için
davanın süresinde kabulü ile tahkikat ikmal edilip hasıl olacak sonuca göre
karar verilmelidir.
Yukarıdaki hususlar dikkate alınmadan davanın sükutu hak süresi içinde
açılmadığı gerekçesiyle reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 2.12.1997 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu V.Canbilen İ.N.Erdal M.E.Germeç
|