 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1997/10180 1997/11419
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Dörtyol Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :12.7.1996
Nosu :1995/800-1996/535
Davacı :Ali Rıza Yıldırım vekili Av. Ercan Yıldırım
Davalı :Karayolları Gen. Müd. vekili Av. M. Fehmi Aybaş
Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü
cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece 2 kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış, raporlar alındıktan
sonra hangi nedene dayandığı anlaşılmaz biçimde, davacının talebi üzerine ek
rapor alınmıştır. Asıl raporlar ile ek rapor, orjinalinden fotokopisi
çekilmiş, rakamlara ilişkin boş bırakılmış yerler el veya daktilo ile
doldurulmuştur.
Her taşınmaz, kendine özgü nitelikleri taşımasına rağmen, başka bir
taşınmazla ilgili olarak düzenlendiği, fotokopi olmasından anlaşılan raporun
dava konusu taşınmazı inceleyip değerlendirdiği kabul edilemez. Kamulaştırma
Kanununun 11. maddesinin (g) bendi, taşınmazın tüm niteliklerinin ayrı ayrı
belirlenip, her birinin emsale ait olanları ile karşılaştırılmasını, üstün ve
noksan niteliklerine göre değerin belirlenmesini öngörmüştür. Bu esaslara
uygun olmayan raporlara göre hüküm kurulamaz.
Raporların bu nitelikleri, incelemenin yasada öngörülen biçimde, her
bir taşınmazın emsal alınana göre üstün ve eksik yönleri ile
karşılaştırmasını içermediği, bu suretle yasaya uygun bir değerlendirmenin
yapılmadığı izlenimini vermektedir.
Dava konusu taşınmazların emsal alınan aynı semtteki (Yakacık)
taşınmaza göre 5 kat daha değerli olduklarına dair üstün nitelikler ve
inandırıcı öğeler yeterince açıklanmamış, taşınmazın bulunduğu semtin
(emsalle aynı semt) zenginlerin rağbet ettiği bir yer oluşunun fiilen
taşınmazın fiyatına ne suretle yansıdığı dahi açıklanmamıştır.
Taşınmazın zenginlerin rağbet ettiği bir çevrede yer alması, onun
mutlaka emsalden değerli olduğu anlamına gelmez. Kaldı ki böyle bir
değerlendirme objektif olmaz. Çünkü, talepte bulunanların kendilerine has
özellikleri dikkate alınmıştır. Zenginlerin, şehirden uzak ancak özel araç
ile ulaşılabilen, yapılaşması yoğun olmayan bir semti tercih etmeleri
keyfiyeti, yasanın öngördüğü objektif değerlendirme ölçülerine göre böyle bir
taşınmazın emsalden değerli olmasını gerektirmez. Aynı semtte yeralan iki
taşınmaz arasında beş misli değer farkı makul değildir. Mahkeme bu konuda
müşahadesini de değerlendirerek bir sonuca ulaşmalıdır.
Mahkemece bilirkişi kurullarından bu hususları dikkate alan ve buna
göre değerlendirme yapan ek raporlar alınmalı ve hasıl olacak sonuca göre
karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 1.12.1997 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu V.Canbilen İ.N.Erdal M.E.Germeç
|