 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
Esas No : Karar No : Tebliğname :
1997/10-300 1997/317 10/8834
Y A R G I T A Y K A R A R I
Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 10. Ceza Dairesi
Mahkemesi : BEYOĞLU 8. Asliye Ceza
Günü : 24.10.1996
Sayısı : 498-1011
Davacı : K.H.
Davaya katılan : Türk Ticaret Bankası A.Ş.
Sanık : Ali Şanlı
Temyiz Eden : Sanık
Karşılıksız çek vermek suçundan sanık Ali Şanlı'nın, 3167 sayılı
kanunun 16/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 1
sene müddetle bankalarda çek hesabı açmasının ve çek keşide etmesinin
yasaklanmasına, yasaklama kararının tüm bankalara duyurulmak üzere T.C.
Merkez Bankasına bildirilmesine, önceki erteli cezasının TCK.nun 95/2.
maddesi uyarınca aynen infazına ilişkin Beyoğlu 8. Asliye Ceza Mahkemesince
14.6.1995 gün ve 1481-632 sayı ile verilen karar, sanığın temyizi üzerine
dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 9.4.1996 gün ve 3512-3700 sayı
ile;
"...diğer temyiz itirazlarının reddine; Ancak;
CMUK.nun 258. maddesi gereğince ek savunma hakkı verilmeden sanık
hakkında TCK.nun 95/2. maddesinin uygulanması" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 24.10.1996 gün ve 498/1011 sayı ile;
"Yargıtay 10. Ceza Dairesinin fotokopisi dosyada bulunan 13.5.1996 gün
ve 5061-4877 sayılı ilamı gereği TCK.nun 95/2. maddesinin uygulanması için ek
savunma verilmesine gerek bulunmamaktadır" biçimindeki gerekçe ile önceki
hükümde direnmiştir.
Bu kararın da, sanık tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine
dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" isteyen 20.10.1997 günlü
tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu,
gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre;
Karşılıksız çek vermek suçundan sanığın cezalandırılmasına karar
verilen olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluş ve sübutta bir
uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çözülecek sorun, deneme süresi içerisinde kasti
bir cürüm işleyip önceden verilen bir cezaya yahut hapis ve ağır hapis
cezasına mahkum edilen sanığın TCK.nun 95/2. maddesi uyarınca ertelenmiş
önceki cezasının aynen çektirilmesine karar verilirken CMUK.nun 258. maddesi
uyarınca ek savunma hakkı verilmesine gerek bulunup bulunmadığı hususuna
ilişkindir.
Ceza yargılamasında sanığın en önemli hakkı savunma hakkıdır ve
yargılamanın her aşamasında sözkonusudur. Anayasa tarafından da güvence
altına alınmış olan bu hak, temel haklardan olup, herhangi bir nedenle
sınırlandırılamaz. Savunma hakkının sınırlandırılması, CMUK.nun 308/8.
maddesine göre mutlak bozma nedenidir.
Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı temel ilke olmakla beraber,
yasa koyucunun, davaların uzamasını önlemek, gereksiz emek ve gider kaybına
neden olmamak için usul ekonomisi açısından bazı sınırlamalara gittiği de bir
gerçektir. Bu sınırlamalar istisna olup, bu gibi hallerde dahi, usul yasamız
bazı koşulların varlığını aramaktadır. CMUK.nun 225, 258/son ve 270.
maddeleri bu istisnalara örnek olarak gösterilebilir. Öte yandan, savunma
hakkının sınırlandığından sözedebilmek için, savunmanın hükmü etkileyecek
nitelik taşıması ve yargılaması yapılan fiile ilişkin olması gerekir.
CMUK.nun 258. maddesi, bu bağlamda, yargılaması yapılan ve iddianamade kanuni
unsurları gösterilen suçun temas ettiği kanun hükmünden başkasıyla mahkumiyet
durumunun, cezanın arttırılmasını gerektiren nedenlerin ilk defa duruşma
sırasında ortaya çıkması halinde sanığa ek savunmasını yapabilmesi için,
savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesi uyarınca bir takım usullere
uyulması yükümlülüğünü getiren özel bir düzenlemedir. Maddenin son
fıkrasındaki istisnai durum haricinde, belirtilen bu haller ortaya çıktığında
mahkemelerin, bu konuda yasanın öngördüğü biçimde savunmasını yapamayan
kişiler hakkında mahkumiyet hükmü kurmaları mümkün değildir.
TCK.nun 95/2. maddesinde yer alan düzenleme ise, halen yargılanan suça
ait dava ile yargılama ilişkisi olmayan önceki mahkumiyetin ertelenmesi
durumunda, maddede yazılı koşulların deneme süresi içinde gerçekleşmesi
halinde, tecilin düşeceğini ve ertelenmiş cezanın da ayrıca çektirileceğini
belirtmesi bakımından infaz hukukuna taalluk etmektedir. Kural olarak,
sanığın sonraki suçundan dolayı mahkumiyet hükmü kurulurken, koşulları
oluştuğu takdirde, önceki erteli mahkumiyetinin de ayrıca infazına karar
verilmesinde yasaya aykırı bir durum yoktur. Ancak, böyle yapılmayıp sonradan
kurulan hükümde bu husus nazara alınmamış ise, konunun infaz hukukuna ilişkin
olması nedeniyle, CMUK.nun 402. maddesi uyarınca C. Savcısı, bu konuda bir
karar vermesini mahkemeden isteyebilecektir. Yargıtaydan başka mahkemeler
tarafından verilen bu kararlar hakkında acele itiraz yoluna başvurulabileceği
ise, CMUK.nun 405/son maddesinde belirtilmiştir. Oysa 258. maddede gösterilen
haller için böyle bir imkan ve usul öngörülmemiştir. Bu nedenledir ki,
sanığın sonraki suçunun yargılaması sırasında önceden ertelenmiş
mahkumiyetinin bulunduğunun anlaşılmasına rağmen kendisine bu husustan dolayı
ek savunmasını yapma imkanının sağlanmamış olması, bozma nedeni
yapılamayacaktır. Öte yandan sanığın önceki mahkumiyetinin ertelenmesi
sırasında, kendisine TCK.nun 94. maddesi uyarınca ihtarat yapılmış ve ayrıca
bu mahkumiyete ait kayıt duruşma sırasında okunup sanıktan bu kayda karşı
diyeceği sorulup tutanağa yazılmış da olabilir. Kaldı ki sanık, her halükarda
ertelenmiş cezaya ilişkin olsa da hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü
bulunduğunu bilmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı Yerel
Mahkemece sanığa ek savunma hakkı verilmemesinde yasaya aykırı bir yön
görülmemiştir. Bu itibarla Yerel Mahkeme direnme hükmünün onanmasına karar
verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün
isteme aykırı olarak ONANMASINA, 16.12.1997 günü oybirliği ile karar verildi.
Mater KABAN M.Naci ÜNVER Sabih KANADOĞLU
Birinci Başkanvekili 8.C.D.Bşk. 11.C.D.Bşk.
Demirel TAVİL Necdet MUTİŞ Koparan BAŞAL
9.C.D.Bşk. 6.C.D.Bşk. 7.C.D.Bşk.
Şener GÜNGÖR Erol ÖCAL Gürol KINIK
10.C.D.Bşk.
Teoman ÜNERİ Gülser DEMİRBİLEK Birol KIZILTAN
Muhittin MIHÇAK İlhan YÜCEL Osman KÖSEBALABAN
M.Fadıl İNAN Seydi YETKİN Aladdin İSAOĞLU
Zeki ASLAN Muammer ÜNSOY Ünal ÖKTEM
Türker MURATOĞLU Ö.Raci İMAMOĞLU F.Yüksel KARADELİ
|