 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
6.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
96/9875 96/11609
ÖZET:Şufa hakkı ihtarla kullanıldıktan sonra dava uzun bir süre
geçtikten sonra açılmışsa şufa bedeli davanın açıldığı tarihteki bedeldir.
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası
yazılı Şuf'a davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak Davalı
tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara
davetiyeler gönderilmişti. Belli günde Davacı vekili Avukat İbrahim
Kadirbeyoğlu ve davalı vekili Avukat Agah Yılmaz geldiler. Hazır bulunanların
şifai beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Dava şuf'alı payın iptal ve tescili istemine ilişkindir. Mahkeme
davayı kabul etmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere,
şuf'a hakkının süresinde kullanılmış olmasına, şuf'alı payın ilişkin
bulunduğu taşınmazın paydaşları arasında eylemli olarak taksim edildiğinin
kanıtlanamamış bulunmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı
dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında kalan uyuşmazlık şuf'alı payın davalıya ödenmesi
gereken bedelinin ne olduğu noktasındadır. Şuf'alı pay davalıya 16.7.1993
tarihinde 4.000.000.000. TL bedelle satılmıştır. Davalı bu satışı davacıya
20.7.1993 tarihinde keşide ettiği ihtarla bildirmiş davacı da 13.8.1993
tarihli ihtarı ile şuf'a hakkını kullanmıştır. Ancak davacı kendisine tebliğ
edilen ihtardaki bedeli kabul etmeyip satış bedeli üzerinde ve satış
şartlarında muvazaa itirazının baki kaldığını bildirdiğinden aralarında
bedelde muvazaa ihtilafı çıkmıştır. Bu ihtilaf nedeniyle tapuda ferağ işlemi
yapılamadığından davacı 22.4.1994 tarihinde açtığı işbu dava ile şuf'alı
payın iptal ve adına tescilini talep etmiştir.
Mahkeme satış tarihi ile şuf'a hakkının kullanıldığı tarih arasında
uzunca bir süre geçmesi halinde uygulanan kuralı bu dava için de kullanmış
davacı hükmü temyiz etmediğinden olayımızda şuf'a bedelinin tayininde şuf'a
hakkının kullanıldığı tarih olan ihtar tarihi mi yoksa dava açıldığı tarih mi
esas alınacağı ihtilaf konusu olmuştur. Davacı her ne kadar satıştan itibaren
bir ay içinde ihtarla şuf'a hakkını kullanmış ise de bedelde muvazaa iddiası
nedeniyle tapuda işlem yapılamamıştır. Şuf'a hakkı dava yolu ile
kullanılabildiği gibi dava dışı yol ile de kullanılabilir. Bu nedenle hakkın
kullanılmasında bir usulsüzlük yoktur. Ancak davacı kendisinin bedelde
muvazaa iddiasıyla tapuda işlem yapılmamasına sebebiyet verdiğinden şuf'a
bedelinin tayininde hakkın kullanıldığı ihtarın tebliğ tarihi değil, davanın
açıldığı tarihe göre belirlenmesi gerekir. Bundan zuhul ile yazılı şekilde
şuf'a hakkının kullanıldığı tarihe göre belirlenmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 2. bentte yazılı nedenle hükmün BOZULMASINA, 750.000.
TL duruşma ücreti vekaletinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine ve
istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 17.12.1996
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ö.N.Doğan S.Tamur M.Elçin S.Tükenmez N.Kaynak
|