 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1996/9481 1996/9683
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Ankara 25.Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :27.6.1996
Nosu :1995/189-1996/579
Davacı :Vakıflar Genel Müd.Vek.Av.Murat Sarıca
Davalı :Türkiye Kalkınma ve Day. Vak.Vek.Av.Mustafa Yılmaz
Dava dilekçesinde 42.195.000 lira alacağın faiz ve masraflarla
birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi
cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkındaki
Tüzüğün 22. maddesinde, Vakıflar Genel Müdürlüğü, vakıfların safi gelirinin
5'ini teftiş ve denetleme giderlerine katılma payı olarak alır, hükmüne yer
vermiş, bunun yıllık tutarını şubeler hariç, bir vakıf için 10.000.000 Lira
olarak sınırlandırmıştır. Aynı maddenin 5. fıkrası, istihdam edilenlere ve
işçilere yardım vakıflarında, istihdam edilenler ve işcilerle işverenlerin
vakfa ödedikleri aidat veya katılma paylarının, yukarıda sözü edilen katılma
payının belirlenmesi için baz alınacak gayri safi gelirin (dolayısıyla safi
gelirin) hesabında nazara alınmayacağını; ancak, bu aidat veya katılma
payları herhangi bir şekilde işletildiği takdirde bu meblağa dahil
edileceğini hükme bağlamıştır. Görüldüğü gibi bu istisna hükmünden
yararlanacak vakıflar yanlış, istihdam edilenlere ve işçilere yardım
vakıflarıdır.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün, teftiş ve denetleme payının
hesaplanmasına dair 25.12.1991 tarihli genel yazılarında teftiş ve denetleme
masraflarına katılma payının hesaplanmasında ilke olarak vakıfların bütün
gelir kalemleri gayri safi gelir olarak nitelendirilmiş olmakla beraber, bu
genelgenin 3. maddesinin (c) bendinde Türk Ticaret Kanununun 468. maddesine
göre kurulan, istihdam edilen ve işçilere yardım vakıflarında vakfa ödenen
aidat ve katılma payları teftiş ve denetleme payına esas olarak yıllık gayri
safi gelir hesabında nazara alınamayacağı belirtilmiş olup böyle bir vakfın
ayrıca ana sözleşmesinde müstahdem ve işçilere yardım yapılacağına dair akça
ayrılması derpiş olunmuş ve bu vakfın anonim şirketin ayıracağı paylar ile
müstahdem ve işçilerin katılım paylarından kurulmuş bir vakıf olması
gerektiği açıklanmış; aynı maddenin (d) bendinde ise 506 S.S.K. geçici 20.
maddesi kapsamına giren vakıfların da ödenen her türlü aidatların teftiş ve
denetleme masraflarına katılma payının hesaplanmasında gelir sayılmayacağı,
yukarıda sözü edilen tüzük maddesine paralel olarak belirtilmiş ve bunun için
belli koşullar öne sürülmüştür.
Geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen davalı vakfa ait
tüzüğün 4. maddesi vakfın gayesini açıklamış olup, kuruluş şekli ve maddede
açıklanan amaçları itibariyle davalı vakıf, Türk Ticaret Kanununun 468.
maddesinde sözü edilen ve 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20.
maddesi kapsamına giren vakıflardan da değildir. Bu durumda davalı vakıf,
tüzüğün 22. maddesindeki istisna ve genelgede sözü edilen muafiyetler
kapsamında bulunmamaktadır.
Davanın tüzüğün 22. maddesindeki kapsam ve sınırlama içerisinde kabulü
gerekirken reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.11.1996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu V.Canbilen A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
|