 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
6.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
96/9461 96/9761
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası
yazılı Ortaklıkdan Çıkarılma davasına dair karar Davalı tarafından süresi
içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Dava Medeni Kanunun 626/a maddesine göre paydaşlıktan çıkarılma
isteminden ibarettir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hüküm davalı
tarafından temyiz edilmiştir.
3678 sayılı yasa ile Medeni Kanunun 626. maddesine eklenen 626/a
maddesi gereğince hissedarlıktan çıkarma kararı verilebilmesi için;
a) Bir paydaşın tutum ve davranışı ile diğer paydaşların tümüne veya
bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır surette ihlal etmesi,
b) Bu davranışı yüzünden müşterek mülkiyet ilişkisinin devamının
çekilmez hale gelmesi gerekmektedir.
Maddede bahsedilen yükümlülüklerin ağır surette ihlali deyiminden
kusurun özel bir yoğunlukta ve önemde bulunması amaçlanmıştır. Ağır surette
ihlal unsurunun gerçekleşebilmesi için, paydaşın kasten ve bilerek müşterek
mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hale getirmesi gerekir. Fiilin işleniş
tarzı, paydaşların sosyal ve ekonomik koşulları ile, objektif iyi niyet
kuralları değerlendirilerek, her olayın özelliğine göre hakkaniyete uygun
adil bir çözüm getirilmelidir.
Davanın açılması, paydaşların hem pay, hemde paydaş bakımından
çoğunlukla karar vermelerine bağlı olduğu gibi, çıkarma istemini haklı gören
hakimin, çıkarılacak paydaşın payını karşılayacak kısmın müşterek mülkten
ayrılıp ayrılmayacağının ve çıkarılacak paydaşa tahsisinin mümkün olup
olamayacağının incelenmesi, tahsis mümkünse fen ehline tanzim ettirilerek
krokinin, taşınmaz Belediye ve mücavir alan hudutları içerisinde ise, imar
yasası ve yönetmeliği uyarınca bu ayrımın mümkün olup olmadığının
Belediyeden, taşınmaz Belediye ve mücavir alan dışındaysa aynı hususun İl
İdare Kurulundan sorularak saptanması, ayrımı mümkün olmayan payın dava
tarihindeki değeri ile, devrini isteyene verilmesinin dava dilekçesinde
istenip istenmediğinin gözönünde tutulması, hisseyi karşılayacak kısmın
maldan aynen ayrılması mümkün olmazsa ve bu paya talip olan paydaş
bulunmazsa, ancak tayin edilen uygun süre içinde temlik edilmeyen payın açık
artırma ile satışına karar verileceğinin düşünülmesi icabeder.
Maddeye eklenen 626/b bendi ile de, bu kuralların kıyas yolu ile
intifa veya diğer bir ayni hak veya tapuya şerh edilmiş kira gibi şahsi hak
sahibine de uygulanacağı kabul edilmiştir.
Olayımızda; Davacılar, davalı ile paydaş oldukları 31 adet taşınmazda
rızai taksim yapıldığının, herkesin belli bir yeri kullandığını, kullanılan
bu yerler için özel parselasyon ile ayrı ayrı parseller oluşturulduğunu,
ancak davalının tapuda intikal ve ifraz işlemlerine muvafakat etmediğini, bu
nedenle ortaklığın çekilmez hale geldiğini belirterek davalının ortaklıktan
çıkarılmasını istemişlerdir.
Davalı, iddianın samimi olmadığını, davanın reddi gerektiğini
savunmuştur.
Davacıların ileri sürdüğü bu hal değişik M.K. 626/a maddesinde de
açıklanan, davalının diğer paydaşlara karşı olan yükümlülüklerini ağır
surette ihlal ettiği ve müşterek mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hale
getirdiğini göstermediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken
yazılı şekilde kabul kararı verilmesi,
Usul ve yasaya uygun bulunmadığından hükmün bozulması icap etmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile
H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin
alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 4.11.1996 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ö.N.Doğan S.Tamur S.Tükenmez Ş.K.Erol M.Tunaboylu
|