 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
6.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
96/9223 96/9548
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası
yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair iade-i muhakeme kararı davalı
tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar
okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava yargılamanın iadesi suretiyle ortaklığın giderilmesi kararının
değiştirilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hüküm
davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Yargılamanın iadesini isteyenler kendileri ile aleyhine iade istenen
davalı arasında görülüp karara bağlanan ortaklığın giderilmesine ilişkin
hükümde taşınmaz üzerindeki binanın murise ait olmadığının kabul edildiğini
ve bina sahibi olduğunu iddia eden bina sahibi yararına oran kurulduğunu,
oysa o kişinin o binanın kime ait olduğu konusunda açtığı tespit davasının
red edilerek kesinleştiğini, böylece evvelki hükmün aksine yeni bir hüküm
çıktığını iddia ederek yargılamanın iadesi suretiyle, satış suretiyle
ortaklığın giderilmesine dair kararın kısmen değiştirilmesini istemiştir.
Ortaklığın giderilmesine ilişkin dava sonunda taşınmaz üzerindeki
binanın o davanın davacı ve aleyhine yargılamanın iadesi talep eden kişinin
yapımı kabul suretiyle satış bedelinden belli bir oranın o kişiye verilmesine
karar verildiği, o hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Şimdiki davalının ortaklığın giderilmesi davasının devamı sırasında
binanın kendine ait olduğunu tespiti isteği ile açtığı davanın red edildiği,
ancak red kararının binanın aidiyeti ile ilgili olmayıp böyle bir tespit
davasının açılamayacağının kabulü olduğu, Kırıkkale 1. Asliye Hukuk
Mahkemesinin 1991/44 esas, 1992/388 karar sayılı hükmünden anlaşılmaktadır.
Böylece Asliye Hukuk Mahkemesine açılan dava sonunda binanın
ortaklardan birine yada taraflar murisine ait olduğu yolunda bir tespit
yapılmadığı böyle bir hüküm ortaya konulmadığı sadece usulü yönden davanın
reddi gerektiğinin gerekçe olarak kabul edilip red kararının onandığı
açıktır. Böyle olunca ortaklığın giderilmesi hükmünün aksine, binanın murise
ait olduğu yolunda bir karar verilmiş değildir. Bu itibarla, HUMK.nun 445.
maddesinin 10. bendindeki iade sebebinin varlığı kabul edilemez. Bu nedenle
davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile davanın kabulü
hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde
peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.10.1996 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
S.Tamur M.Elçin S.Tükenmez Ş.K.Erol M.Tunaboylu
|