Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
 Y A R G I T A Y 
18. HUKUK DAİRESİ

ESAS          KARAR
1996/9173     1996/10501

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi  : Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi     : 8.7.1996
Nosu       : 1995/1145-1996/578
Davacı     : Melahat Erel vs.vek.Av.Aykut Cura
Davalı     : Bursa Büyükşehir Bel.Başk.vek.Av.Sibel Karacan

	Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
 masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
 kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması
 davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile
 istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan
 günde temyiz eden davalı vekili Av. Sibel Karacan ile aleyhine temyiz olunan
 davacılar vekili Av. Aykut Cura geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları
 dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin
 açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

	 	Y A R G I T A Y   K A R A R I

	Otobüs garajı inşa edilmek üzere nazım imar planında yeralan arazinin
 yetmemesi üzerine belediye encümeninin aldığı karara dayanılarak dava konusu
 taşınmazı da kapsayan civar arazinin kamulaştırılmak üzere plan kapsamına
 alınmasına karar vermiş ve dava konusu 817 parselin plan kapsamına
 alınmasının nedeni de bu suretle, kamulaştırmanın sağlanmasına matuf olduğu
 anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaz, bu suretle plan içine alınmadan önce
 "ova koruma tarımsal alanda" yer almakta idi.
	Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre taşınmazın kamulaştırmanın
 gerçekleşmesi amacıyla imar planına alınmış olması halinde taşınmaz sırf bu
 nedenle arsa sayılmayıp bundan önceki (imar planına alınmadan önce) durumunun
 incelenmesi gerekmektedir. Dava konusu taşınmaz kamulaştırma amacı ile imar
 planına alınmadan önce nazım imar planı içinde, yukarıda açıklandığı üzere
 "ova koruma tarımsal alanında" yer almaktadır. Hukuk Genel Kurulunun
 23.11.1994 günlü 1994/18-441- 766 sayılı kararında da açıklandığı üzere nazım
 imar planı içinde yer alan bir taşınmaz, sırf bu nedenle arsa olarak
 değerlendirilemez. 
	Dava konusu taşınmazla ilgili olmamakla beraber 819 nolu parselle
 ilgili bazı yazı örnekleri dosyaya konulmuş olup, bu yazılara göre 819 parsel
 civarından bir enerji nakil hattı geçmekte ve civarda belediyeye ait derin su
 kuyusu yer almakta olduğu belirtilmiş ise de, bu parsel ve dava konusu 817
 parselin belediye hizmetlerinden yararlandığına dair başkaca bilgi
 bulunmamaktadır. Bu durumdaki taşınmazın arsa sayılabilmesi için yukarıda
 açıklandığı gibi kamulaştırma amacıyla imar planı kapsamına alınması yeterli
 olmayıp, belediye hizmetlerinden de yararlanması gerekmektedir. Bu kapsamda
 belediye hizmetlerinden amaç, arazi parçalarına meskun olma veya meskun
 olmaya uygun niteliklerini veren alt yapı hizmetleridir.
	Bunlar belediye ve ilgili diğer kamu kuruluşları tarafından getirilen
 ve genellikle yol, ulaşım, aydınlatma, çöp toplama, su, kanalizasyon ve
 benzerleridir. Civarda mevcut olabilecek şehirlerarası karayolu, enerji nakil
 hattı, kuyudan yada civardan geçen dere veya kanaldan elde edilen su bu
 hizmetlerin mevcut olduğu anlamına gelmez.
	Bu nedenle değerlendirme tarihi itibariyle yukarıda sözü edilen
 hizmetlerin taşınmazın veya etrafının meskun olması nedeniyle getirtilmiş
 olması ve fiilen faydalanmaya konu edildikleri, bu hizmetleri götürmekle
 görevli olan Belediye Başkanlığından sorulup saptanmadan taşınmazın mesafesi
 belirtilmeyen bazı yönlerinde iskan edilmiş yerlerin mevcut olduğu
 belirtilerek düzenlenen raporlara dayanılarak tapuda tarla olarak kayıtlı
 bulunan 59.000 m2'lik taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesi uygun
 görülmemiştir.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
 Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen
 6.000.000 Tl vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
 temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.1996 gününde
 oybirliğiyle karar verildi.

  Başkan          Üye         Üye         Üye        Üye
Sait Rezaki    S.Erçoklu    V.Canbilen  M.Tutar   İ.N.Erdal
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini