 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1996/9163 1996/10520
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Balıkesir 2.Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi :19.6.1996
Nosu :1995/1051-1996/595
Davacı :Umut Apt.Yön.vekili Av.İ.Erkan Avcı
Davalı :İsmail Karamanoğlu vekili Av.Aydın Seymen
Dava dilekçesinde tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı
taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş,
hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, 13.9.1990 tarihinde yönetici tarafından işe alınan Hüseyin
Akça'nın Sosyal Sigortalar Kurumuna verilmesi gereken işe giriş bildirgesinin
verilmemesi, primlerin ödenmemesi ve bu sebeple bunlara ilişkin bildirim ve
primlerin cezalı olarak ödenmesi, ayrıca 1.11.1992 tarihinde işe alınan Halil
Avcı'nın da aynı şekilde giriş bildirgesinin yanlış verilmesi, aylık
bildirgelerin verilmemesi ve primlerin ödenmemesi sebebiyle daha sonra kat
maliklerince ödenmek durumunda kalınan prim ve cezalarının 13.9.1990-
13.11.1991 ve 18.9.1992- 8.10.1993 tarihleri arasında yöneticilik yapan
davalıdan tahsiline ilişkindir.
Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre yönetici, Yasa ile kendisine
verilen görevlerin ifasında kat maliklerine karşı bir vekil gibi sorumlu
olup, yönetici olarak üstlendiği görevlerini kasten veya ihmal sonucu yerine
getirmemiş olması nedeniyle kat maliklerinin uğradığı zararı da bu genel ilke
çerçevesinde karşılamak durumundadır.
Ancak, davalı yöneticinin bu sorumluluğu, ödenen cezalarla (gecikme
zamanı) sınırlı olup, asıl primler kat maliklerince ödenmek durumunda
olduğundan bunlardan da sorumlu tutulamaz. Ayrıca yöneticinin sorumluluğu
görevde bulunduğu süre ile sınırlı olup, görevinin sona erdiği tarihten sonra
(13.11.1991 ve 8.10.1993) yeni gelen yönetici de verilmemiş işyeri
bildirimlerini aylık bildirgeleri ve ödenmemiş primleri bu sıfatla vermek ve
ödemek durumda olduğundan davalı kendi görevinin bittiği tarihlerden sonraki
cezalardan ve gecikme zamlarından şahsen sorumlu tutulamaz.
Yukarıda sözü edilen ilkeler ile sorumluluk kapsamı gözönünde
bulundurularak davalının sebebiyet verdiği zarar miktarının saptanarak buna
göre hüküm kurulması gerekirken, davalının hem sorumluluk sınırlarını hem
zararı hemde kapsamı (prim) itibariyle aşan meblağlara hükmedilmiş olması da
doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.1996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu M.Tutar A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
|