 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
4. Ceza Dairesi BOZMA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas no :96/9059
Karar no :97/583
Tebliğname no:4/10261
Görevde yetkiyi kötüye kullanma suçundan sanık Abdurrahman Berberoğlu
hakkında TCY.nın 240/1-son, 59, 72, 647 sayılı Yasanın 4, 6. maddeleri
uyarınca 1.750.000 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne, 10 ay memurluktan
yoksun bırakılmasına ve cezasının ertelenmesine ilişkin BAŞMAKÇI Asliye Ceza
Mahkemesinden verilen 1995/53 Esas, 1995/138 Karar sayılı ve 30.11.1995
tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Abdurrahman Berberoğlu
müdafii ile üst C.Savcısı tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan;
Yargıtay C.Başsavcılığının 10.12.1996 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle
16.12.1996 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve
kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar,
belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler
yerinde görülmemiştir.
Ancak; bir hazırlık soruşturmasına ilişkin olarak C.Savcısının
gönderilmesini istediği bilgi ve belgeleri göndermeyen sanığın eyleminin T.C.
Yasasının 230/1. madde ve fıkrasına uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden,
olayda uygulama yeri bulunmayan T.C. Yasasının 240/1. maddesi ile hüküm
kurulması,
Yasaya aykırı ve üst C.Savcısı ile sanık Abdurrahman Berberoğlu
müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden
HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp
sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,
31.1.1997 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. 12.2.1997.
Sami Selçuk Muharrem Dinç Erol Çetin Birol Kızıltan Fadıl İnan
Başkan Üye Üye Üye Üye
K. K.
KARŞIOY:
Suç duyuru dilekçesinde sanığa yükletilen eylemler, görevi savsama ve
özel işlerinde resmi taşıt aracını kullanmadır.
Bu eylemler ise, herhangi bir soruşturmayı ve incelemeyi
gerektirmeyecek oranda, apaçık biçimde ve ilk bakışta 1913 tarihli Memurların
Yargılanması Yasasının kapsamına giren türdendirler. O yüzden Belediye
Başkanı, 1985 değişikliğinden sonra, C.Savcılığı görevini üstlenen
soruşturmacıyı (muhakkik) belirleyecek makama suç duyurusunda bulunulur ve o
makamca soruşturma sırasında herhangi bir istek olursa belgeleri
göndereceğini bildirmiştir. Nitekim tutuklanması üzerine de belgeleri
göndermek zorunda kalmıştır. Sanık Belediye Başkanının yanıtı yazılı hukuka
uygundur ve doğrudur. C. Yargılama Yasasının 154. maddesi, yazılı hukukun
bütünü içinde değerlendirilerek yorumlanmak gerekir. Öbür kurallardan
soyutlanarak yorumlanması yorum kurallarına aykırıdır. Çünkü, bir hukuk
normu, yer aldığı hukuk düzeninin öbür normlarıyla bağdaşmayacak ve ters
düşecek biçimde algılanır ve uygulanırsa, yanlış sonuçlara ulaşılır ve de
olayımızda olduğu gibi haklar çiğnenebilir, yetkiler kötüye kullanılabilir.
Hiç bir hukuk sistemi, hukuka aykırı bir işlemle kişilerin suç işlemeye
itilmesine ve bir hukuk normunun suçu kışkırtıcı (kriminojen) etken olmasına
izin veremez.
Özetle hukuka aykırı bir isteğe, hukuka uygun bir yanıtı, görev
sırasındaki yetkiyi kötüye kullanma olarak değerlendirilmek şöyle dursun, bu
yetkinin yasaya uygun biçimde kullanılması olarak görüyor ve dolayısıyla
suçun kurucu öğelerinin oluşmadığını düşünüyoruz.
Sami Selçuk Birol Kızıltan
Başkan Üye
K. K.
|