Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.                                   
 Y A R G I T A Y                              
Ceza Genel Kurulu	 	 

     S A Y I 
Esas            Karar           Tebliğname   
1996/9-73	1996/84	 9/3669          
        	 
                   Y A R G I T A Y  K A R A R I

Bozma kararı veren 
Yargıtay Dairesi         : 9. Ceza Dairesi
Mahkemesi                : KAMAN Asliye Ceza
Günü                     : 30.11.1995
Sayısı                   : 179/207
Davacı                   : K.H.
Davaya katılan           : Kaman Vergi Dairesi Müdürlüğü
Sanık                    : Nurettin Karagöz

	Vergi kaçakçılığına kalkışma suçundan sanık Nurettin Karagöz'ün 213
 Sayılı Yasanın 360/1-2, T.C.Y.nın 59uncu maddesi uyarınca, 1.218.750 lira
 ağır para cezası ve 25 gün süreyle meslek, sanat ve ticaretten
 yasaklanmasına, kararın gazete ile ilanına ilişkin Kaman Asliye Ceza
  Mahkemesince 8.12.1994 gün ve 112/193 sayı ile verilen kararın, sanık
 tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 9uncu Ceza Dairesince
 10.10.1995 gün ve 1269/5261 sayı ile;
	(Sair itirazlar yerinde değilse de,
	1- Yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanığın erteleme isteminin
 reddine karar verilmesi,
	2- Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 213 Sayılı Yasanın 4008
 Sayılı Yasa ile değişik 360ıncı maddesi ve T.C.Y.nın 2nci maddesi karşısında
 fer'i ceza tayini ve keyfiyetin ilanına karar verilmesi) isabetsizliğinden
 bozulmasına karar verilmiştir.
	Yerel Mahkeme ise, 30.11.1995 gün ve 179/207 sayı ile;
	Sanığın cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken,
 önceki mahkumiyeti yanında gözlenen kişiliğine göre, erteleme halinde yeniden
 suç işlemeyeceğine dair sanığın duruşmada gözlenen eğilim, tavrı ve durumuna
 dayalı olarak kanaat oluşmaması gerekçe gösterilmiştir. 
	Sanığın önceki mahkumiyeti silinebilir olsa da, yine de mahkumiyettir.
 Sanık önceden suç işleyip mahkum olmuş sonra da bu suçu işlemiştir. O nedenle
 yeniden suç işlemeyeceğine nasıl kanaat oluşabilir.
	Bu nedenle, sanığın eski hükümlü olması, duruşmada gözlenen kişiliği,
 ahlaki eğilimlerine göre, erteleme halinde yeniden suç işlemeyeceğine dair
 kanaat oluşmadığından ertelemeye yer olmadığına,
	Yeni Yasa hem lehe, hem aleyhe ise en lehe yasa uygulanmalıdır.
	4008 Sayılı Yasa leh ve aleyhe değişiklikler içermektedir. Zira, eski
 yasada 1 ay- 1 yıl hürriyeti bağlayıcı ceza ve yasaklama öngörülürken, yeni
 yasa 3 ay- 1 yıl hapis cezası öngörüp fer'i ceza ve ilanı kaldırmıştır. Temel
 ceza yönünden yeni yasa aleyhe, fer'i ceza yönünden lehedir. O nedenle
 T.C.Y.nın 2/2nci maddesi uygulanamaz. Zira hapis cezası sanık aleyhine
 artırılmıştır. Açıklamasıyla önceki kararda direnmiştir.
	Bu karar da, sanık ve C.Savcısı tarafından süresinde temyiz
 edildiğinden, dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 29.3.1996 gün
 ve 9/3669 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay Birinci Başkanlığına
 gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

	 CEZA GENEL KURULU KARARI

	İncelenen dosyaya göre;
	Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık;
	1- Sanığa hükmonulan cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar
 verilirken gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığı,
	2- 4008 Sayılı Yasa ile değişik 213 Sayılı Yasanın 360ıncı maddesi
 hükmü karşısında sanığa fer'i ceza tayin edilip edilemeyeceği
 hususlarındadır.
	1- Yerel Mahkeme sanığa tayin edilen cezanın ertelenmesine yer
 olmadığına karar verirken; "Sanığın tekerrüre ve T.C. Yasasının 95/2nci
 maddesinin uygulanmasına esas alınamayan sabıkasına dayanmıştır.
	Erteleme, cezanın sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören yargısal
 bir şahsileştirme kurumudur. Bu amaçla sanığın geçmişteki hali gözetilerek
 gelecekte suç işleme eğilimi sezilmeli ve sonucuna göre bir karar
 verilmelidir.
	Sanığın tekerür ve T.C. Yasasının 95/2nci maddesinin uygulanmasını
 gerektiren nitelikte bulunmayan önceki mahkumiyetini esas alan Yerel Mahkeme,
 cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar vermiştir.
	Sanığın ertelemeye engel kabul edilen önceki mahkumiyeti; Manisa 1inci
 Asliye Ceza Mahkemesinin 22.2.1988 gün ve 1988/140-45 sayılı kararı ile T.C.
 Yasasının 455/1inci maddesi uyarınca ertelenmiş 3 ay hapis ve 937 lira ağır
 para cezasından ibarettir. Bu mahkumiyet kararının verildiği 22.2.1988
 tarihinden, inceleme konusu suçun işlendiği 19.2.1994 tarihine kadar 5 sene
 11 ay 27 günlük bir süre geçmiştir.
	3682 Sayılı Adli Sicil Yasasının 8inci maddesinde "Cezanın çekildiği
 veya ortadan kalktığı veya düştüğü tarihten itibaren;
	Evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya veya daha ağır bir cezaya
 mahkum olunmadığı takdirde "...hükmü veren mahkemece veya talep edenin
 bulunduğu yer Asliye Ceza Mahkemesince duruşma yapılmaksızın adli sicildeki
 kaydın çıkartılmasına karar verilir. Ertelenmiş olan hükmün esasen vaki
 olmamış sayıldığı hallerde ise, bu tarih esas alınır...." hükmü yer
 almaktadır.
	Bu düzenlemeye göre, sanığın önceki ertelenmiş mahkumiyeti esasen vaki
 olmamış sayıldığından, bu mahkumiyet gerekçe gösterilerek, sanığın cezasının
 ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi yasal değildir.
	Kaldı ki, Yerel Mahkemenin, son uygulamasında, 647 Sayılı Cezaların
 İnfazı Hakkında Yasasının 6ncı maddesinden özellikle çıkarılan "ahlaki
 eğilim" kavramını ertelememe gerekçesi olarak göstermesi de yasaya uygun
 bulunmamaktadır. O halde, sanığın cezasının ertelenmesine yer olmadığına
 karar verilirken gösterilen gerekçe yasal ve yeterli görülmemiştir.
	2- Sanık hakkında fer'i ceza uygulanıp uygulanmayacağı sorununa
 gelince;
	213 Sayılı Yasanın 360ıncı maddesinde hürriyeti bağlayıcı ceza
 yanında, bu kadar süreyle ticaret meslek ve sanattan yasaklanmaya ilişkin
 fer'i ceza ve bu cezanın ilanı öngörülmüş iken, 6.7.1994 gün ve 21982 Sayılı
 Resmi Gazete ile yayımlanarak 1.1.1995 tarihinde yürürlüğe giren 4008 Sayılı
 Yasanın 21inci maddesi ile 213 Sayılı Yasanın 360ıncı maddesi değiştirilerek,
 "ticaret, meslek ve sanatın yasaklanmasına ilişkin fer'i ceza ve ilan
 keyfiyeti" yasadan çıkarılmıştır.
	T.C. Yasasının 1inci maddesinde; "Kanunun sarih olarak suç saymadığı
 bir fiil için kimseye ceza verilemez. Kanunda yazılı cezalardan başka bir
 ceza ile de kimse cezalandırılamaz." hükmü yer almaktadır. Buna kanunsuz suç
 ve ceza olmaz ilkesi denilmektedir.
	Sanığın üzerine yüklenen fiil sabittir ve bu fiil 213 Sayılı Yasanın
 360ıncı maddesinde yaptırıma bağlanan vergi kaçakçılığına kalkışma suçunu
 oluşturmaktadır. Fiilin işlendiği ve bozulmakla ortadan kalkan önceki kararın
 verildiği tarihte 213 Sayılı Yasanın 360ıncı maddesinde fer'i ceza ve ilan
 keyfiyeti yer almakta iken, önceki karardan sonra yürürlüğe giren 4008 Sayılı
 Yasanın 21inci maddesi ile fer'i ceza ve ilan keyfiyeti yasadan
 çıkarılmıştır. Böylece, vergi kaçakçılığına kalkışma suçlarında fer'i ceza
 tayini ve hükmün ilanına; kanunsuz suç ve ceza olmak ilkesi uyarınca yasal
 olanak kalmamıştır.
	T.C. Yasasının 2/2nci maddesine göre; "Bir cürüm veya kabahatin
 işlendiği zamanın kanunu ile sonradan neşir olunan kanunun hükümleri
 birbirinden farklı ise, failin lehinde olan kanun tatbik ve infaz olunur."
 4008 Sayılı Yasanın 21inci maddesi, 213 Sayılı Yasanın 360ıncı maddesini
 değiştirerek, fer'i ceza uygulamasına ve hükmün gazete ile ilanına yasal
 olanak tanımamakla, sanığın lehindedir. Bu itibarla, sanığa fer'i ceza tayin
 eden ve hükmün ilanını öngören direnme kararı isabetli değildir.
	SONUÇ	: Açıklanan nedenlerle sanık ve C.Savcısının temyiz
 itirazları yerinde görüldüğünden direnme kararının istem gibi BOZULMASINA,
 16.4.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Birinci 
Başkanvekili	10.C.D.Bşk.	7.C.D.Bşk.	8.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN	H.DOĞAN	 S.GENÇAY	M.N.ÜNVER

11.C.D.Bşk.	9.C.D.Bşk.	6.C.D.Bşk.	Y.KOCABAY
S.KANADOĞLU	D.TAVİL	 N.MUTİŞ

C.ÖZDİKİŞ	E.ÖCAL	 A.SAYSEL	E.ÇETİN

G.KINIK	 T.ÜNERİ	 N.APAYDIN	C.ÖZER

S.Ö.ÇETİNKOL	1.C.D.Ü.Y.	H.CEVHEROĞLU	Ş.EROL
	 M.MIHÇAK

O.KÖSEBALABAN	N.BARAN	 Z.ASLAN
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini