 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1996/8862 1996/9889
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Uluborlu Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi :28.11.1995
Nosu :1995/5-113
Davacı :F.Vural Tuna vekili Av.Asım G.Çevik
Davalı :Nilüfer Onur vekili Av.A.Fuat Çetinkaya
Dava dilekçesinde ortaklığın kat mülkiyeti kurularak giderilmesi
istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı
vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici
sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine
göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kat Mülkiyeti Kanununun 10. maddesinin son fıkrasının yollamada
bulunduğu 12. madde ile şartları varsa 2981 Sayılı Kanunun 16 ve 8. maddesi
hükümlerine göre kat mülkiyeti tesis edilen ana gayri menkulün tasdikli bir
mimari projesinin de ibrazı gerekli olup, yapının eski olması ve imar
durumunun aranmaması keyfiyeti projenin ve yapı kullanma belgesinin
istenmeyeceği anlamına gelmez. O nedenle dosyaya ibraz edilen projenin yapıya
ve imara uygunluğunun belediyeye tasdik ettirilmesi ve buna göre alınacak
yapı kullanma belgesinin sağlanması gerektiğinin dikkate alınmamış olması,
2-Kat Mülkiyeti esas itibariyle arsa payına dayanan bir mülkiyet
olduğu cihetle, bağımsız bölümler olarak tanımlanan zemin ve birinci katlara,
değerleriyle orantılı olarak arsa payının verilmemesi ve bunların 12.
maddenin c bendinde açıklandığı üzere nitelik ve kullanılış tarzlarını
gösterir listenin bulunmamış olması doğru görülmemiştir.
3-Dosyadaki bilgilere göre, ana gayri menkul taraflar arasında 1987
yılında taksim edilmiş olup, Davacı F.Vural Tuna zemin katı, davalı Nilüfer
Onur birinci katı kullanmaktadırlar. Yargıtay'da yerleşmiş uygulamalara göre
Kat Mülkiyeti Kanununun 10. maddesinin son fıkrası hükmüne dayanılarak ortak
gayrimenkulün mülkiyetinin, kat mülkiyetine çevrilmesi suretiyle bağımsız
bölümlerin ortaklara ayrı ayrı tahsisine karar verilen hallerde, paydaşlara
tahsis edilen bölümlerin öteden beri kendileri tarafından kullanılıyor olması
ve fiilen bu paydaşlar tarafından işgal ediliyor olması durumunda,
paydaşların birbirine bağımsız bölümlerin değerleri arasındaki
farklılıklardan ötürü ivaz ödemelerine gerek bulunmamaktadır. Buna rağmen
mahkemece bağımsız bölümlerin değerleri arasındaki farklılıklar dikkate
alınarak ivaza hükmedilmesi de doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.1996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu V.Canbilen M.Tutar İ.N.Erdal
|