 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı :
Esas Karar
96/8621 96/11285
Y A R G I T A Y İ L A M I
5.11.1996
Özet:Tanıklar hakim tarafından dinlenir. 2675 sayılı kanunun 6 ve
hukuk usülüne dair sözleşmenin 8. maddesi uyarınca yabancı ülke hakiminden
adli yardım istenmesi halinde de o hakim kendi usülüne uygun dinlenmelidir.
Yabancı ülkedeki Türk siyasi memurlarının talimat gereğini yerine
getirme amacıyla aldıkları şahit beyanına itibar edilemez.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki
istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden vekili Av. Ergün
Erdöl geldi. Karşı taraf tebligata rağmen gelmediler. Gelenin konuşması
dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya
bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Tanıklar tahkikat hakimi tarafından dinlenir. (HUMK. M. 255)
Gösterilen tanıkların yargı bölgesi dışında olması halinde ise bunların
ifadeleri istinabe suretiyle alınır. (HUMK. M. 257-267) Açıklandığı gibi
tanıkların her halde hakim tarafından dinlenmesi gerekmektedir.
Davacının gösterdiği tanıkların boşanma davalarına bakan yetkili hukuk
hakimi tarafından dinlenmeleri için Fransız yetkili mahkemesine talimat
yazılmıştır. Tanıkların ifadesi Strazburg'daki Türk Konsolosluk memuru
tarafından tesbit edilmiştir. Bu şekilde mahkemece gösterilmeyen makamca
dinlenen tanık sözlerine itibar edilerek karar verilemez. Dış ülkelerde
Türkiye'yi temsil eden, Türk vatandaşlarına ait kanunlarda gösterilen kamu
hizmetlerini yürüten diplomatlara bu meyanda konsolos veya konsolosluk
memurlarına kanunlarıyla tanınan böyle bir yetki yoktur.
2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki
kanunun 6. maddesi hukuki işlemlerin yapıldıkları yer hukukuna tabi olduğunu
öngörmüştür. Yine 1574 sayılı kanunla onaylanan 1.3.1954 günlü Hukuk Usulüne
dair Lahey sözleşmesinin 8. maddesinde akit devletlerin adli makamlarının
kendi kanunları hükümleri gereğince istinabe suretiyle diğer akit devletin
selahiyetli makamlarına adli muamelelerin icrasını istemek üzere müracaat
edebileceğini, 14. maddesi de istinabeyi icra eden adli makamın takip
edilecek şekil hakkında memleketinin kanunlarını tatbik edeceğini ifade
etmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, tanıkları açıklanan kurallara uygun biçimde
dinlemek ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Bu yön
gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA,
bozma sebebine göre de diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, duruşma
için takdir olunan 6.000.000 Tl. vekalet ücretinin Neriman'dan alınmasına
Osman'a verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine
oybirliğiyle karar verildi. 5.11.1996
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Ş.D.Kabukçuoğlu Hakkı Dinç Özcan Aksoy A.İ.Özuğur
|