Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
Y A R G I T A Y
6.HUKUK DAİRESİ

ESAS      KARAR
96/8608   96/8981

	ÖZET:İade-i muhakemede tebligatın hile sonucu davalının adresinden
 ayrık olarak başka bir yere çıkarıldığının ispatlanması gerekir.

	Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası
 yazılı Şuf'a davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz
 edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
	Dava yargılamanın iadesi suretiyle şuf'a hakkının kabulüne ilişkin
 hükmün değiştirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istek kabul edilerek
 şuf'a suretiyle şuf'a davacısı adına tesciline karar verilen payın şuf'a
 davalısına iadesine karar verilmiş ve hüküm şuf'a davacısı tarafından temyiz
 olunmuştur.
	5.10.1995 tarihli dairemiz kararıyla önceki hükmün bozulmasından sonra
 bozmaya uyularak yargılamanın iadesi isteğinin süresinde olduğu kabul edilmiş
 ve HUMK.nun 445/7. maddesi çerçevesinde şuf'a davalısına yapılan tebligatın
 şuf'a davacısının hilesi sebebiyle geçerli olmadığı kabul edilerek esasa
 ilişkin olarak yeniden yargılama yapılarak talebe uygun olarak karar
 vermiştir. O istek üzerine tesbit edilmesi gereken husus şuf'a davacısı Fatma
 Benlioğlu'nun şuf'a davasını açması sırasında davalı Ahmet Erişti'ye
 yapılacak tebligat için hile kullanıp kullanmadığı hususudur. Bu yönden
 yeniden tanıklar dinlenmiştir. Bu tanıkların birbirini doğrulayan ve
 tamamlayan beyanları şuf'a davacısının ilk gösterdiği davalı adresinin
 gerçeğe uygun olmadığı asıl adresini bilmesi gerektiği yolundadır. Bu
 beyanlar kesin şekilde gerçek adresin bilinmesine rağmen o davacının hilesi
 ile usulüne uygun tebligat yapılamayacak adres gösterdiği iddiasının subutuna
 yeterli bulunmamaktadır. Tanık ifadeleri kanaat açıklaması ötesinde değildir.
	Bu nedenle yargılamanın iadesi talebinin kanuna uygun bulunmadığından
 reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle kabul edilmesi ve
 yeniden yargılama yapılarak işin esasına ilişkin yazılı şekilde hüküm
 kurulması hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
	SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile
 HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin
 alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.10.1996 tarihinde
 oybirliğiyle karar verildi.

Başkan        Üye        Üye            Üye          Üye   
Ö.N.Doğan     M.Elçin    S.Tükenmez     Ş.K.Erol     M.Tunaboylu    
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini