 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
19. HUKUK DAİRESİ
B A Ş K A N L I Ğ I
Esas Karar
96/8577 97/2877
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 9.4.1996
Nosu : 598-331
Davacı : Pamukbank T.A.Ş. vek. Av. Önder Selçuk vs.
Davalılar : 1-Aydın Özer 2-Adnan Özer vek. Av. Beyhan Özer
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması
sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik
olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi
üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. H.
Murat Kaya ile davalı vek. Av. Beyhan Özer'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya
başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten ve
temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi,
gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı Özer Gıda Koll. Şti.
arasında akdedilen kredi sözleşmesinin kefilleri olan davalıların 1.
ihtarname keşide edilmesine rağmen borçlarını ödemediklerini, takibe itiraz
ettiklerini, itirazların sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek davalıların
itirazlarının iptaline, 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve
dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, müvekkillerinin kredi sözleşmesinin kefili
olduklarını, Aydın Özer'in kredi borcuna teminat olmak üzere taşınmazını
bankaya ipotek ettiğini, davacının ipoteğe dayanarak ve kefilleri hakkında
iki ayrı takip yapmasının mükerrer tahsile yönelik olduğunu, davacının elinde
647.000.000. TL.lık müşteri çek ve senedi bulunduğunu, bunlardan tahsil
edilenlerin zamanında mahsup edilmeyerek fazla faiz ve masraf yürütüldüğünü,
bazı çeklerin zamanaşımına uğratıldığını, uyuşmazlık yargılamayı
gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek
davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacı bankanın
takip tarihi itibarıyle alacağının 1.031.386.439. TL. olarak saptandığı,
sözleşmenin 34/2. maddesi uyarınca 168,48 oranındaki faiz talebinde
usulsüzlük bulunmadığı, davacı bankaya teminat olarak verilen çeklerin banka
tarafından takibe konulduğu, ancak tahsilat yapılamadığı, kefiller hakkında
takip yapılmasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kanuna aykırı olmadığı
gerekçesiyle davalıların itirazının iptaline, takibin 715.716.100. TL. asıl
alacak 315.670.339. TL. faizi ve ferileri olmak üzere toplam 1.031.386.439.
TL. üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 168,48 faiz
uygulanmasına, alacağın 40'ı 412.554.575. TL. icra inkar tazminatının
davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar
vekilince temyiz edilmiştir.
1-Davalılar, davacı banka ile dava dışı Özer Gıda Koll. Şti. arasında
imzalanan kredi sözleşmelerinin kefilidirler. Müteselsil kefil olan davalılar
Özer Gıda Koll. Şti.nin davacı bankaya karşı doğmuş ve doğacak borçlarının
teminatı olmak üzere taşınmazlarını banka lehine ipotek etmişlerdir. Kefiller
kendi kefaletlerinin teminatı olmak üzere ipotek vermediklerinden bu durumda
İİK.nun 45. maddesinde öngörülen önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip
yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. B.K.nun 487. maddesi uyarınca alacaklı
banka ipoteği nakde tahvil ettirmeden önce kefil aleyhinde takip yapabilir.
Davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları bu
nedenle yerinde değildir.
2-Davalılar, taraflar arasında ihtilaf çıktığında davacı banka elinde
647.000.000. TL.lık müşteri çek ve senedi bulunduğunu, bunların bir kısmının
zamanında takibe konulmayarak zamanaşımına uğratıldığını, bankanın kusurlu
davranışından dolayı sorumlu olmayacaklarını belirtmişlerdir. Davalının
müşteri çek ve senetlerine yönelik savunması bilirkişi raporunda ve mahkeme
kararında açıklığa kavuşturulmamış, akibeti araştırılmamıştır. Hernekadar
sözleşmenin 11/3. maddesinde "bankaya terhin veya temlik edilmiş senetleri
bankanın tahsile koyup koymamakta, tahsil edip etmemekte, protesto edip
kanuni takip yapılmasında tam bir serbestiye sahip olduğu, keyfiyeti
müşteriye ihbar yükümlülüğü bulunmadığı, zamanaşımına uğramasından dolayı
sorumlu olmayacağı" hükme bağlanmışsa da, B.K.nun 98. maddesi yollamasıyla
olaya da uygulanması gereken B.K.nun 44. maddesi gereğince davacı bankanın
borçluların durumunu ağırlaştırmaması, ağırlaştırması halinde ağırlaştırma
oranınca sonucuna katlanması gerektiğinden, bu durumda sözleşmenin anılan
hükmüne dayanarak bankanın sorumlu olmayacağına ilişkin görüş ve kabul
isabetli değildir. Bu durumda mahkemece, davacı bankaya terhin veya temlik
edilen 647.000.000. TL.lık senetlerin tahsil edilip edilmediği, tahsil
edilmeyen senetlerden borçlunun haberdar edilip edilmediği, bu senetlerin
ibraz, tahsil ve protesto keşidesinde, davalıların borçlarını artıracak bir
eylemi bulunup bulunmadığı, bu çek ve senetlerin takip ve tahsili ile ilgili
bankanın varsa kusurlu hareketinin borcu ne miktarda artırdığının konusunda
uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde
bir karar verilmesi gerekir. Mahkemenin bu yönleri gözden kaçırarak eksik
inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların
diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle
hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır
bulunan davalılar yararına takdir olunan 9.000.000. TL. duruşma vekalet
ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek
halinde iadesine, 20.3.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Y.Mete Günel N.Sucu İ.Erdemir K.O.Şengün Y.Özdilek
|