Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
 Y A R G I T A Y 
18. HUKUK DAİRESİ

ESAS          KARAR
1996/8575     1996/10089

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi : Ankara 16.Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi    : 24.6.1996
Nosu      : 1995/740-1996/465
Davacı    : Levent Siyavuşoğlu'na velayeten Nazım Siyavuşoğlu
            vekili Av.Adem Şahin
Davalı    : Vakıflar Genel Müd.vek.Av.Serhat Yener

	Dava dilekçesinde vakıf evladı olduğunun ve vakıf gelirinden
 istifadeye sahip olduğunun tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine
 dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı
 vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile
 istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan
 günde temyiz eden davacı vekili Av. Adem Şahin ile aleyhine temyiz olunan
 davalı vekili Av. Serhat Yener geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları
 dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin
 açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

	 	Y A R G I T A Y   K A R A R I

	Dava dilekçesinde velayeten açılan davada Levent Siyavuşoğlu'nun dava
 dilekçesinde adları yazılı 4 adet vakfın gallleye müstehak evladı olduğunun
 tesbiti istenmektedir.
	Bu vakıflardan Zeynep Sultan Vakfında, vakıfnameye göre galle
 fazlasının evlada dağıtılması söz konusu olmayıp, vakıf gelirleri vakıf
 mallarının tamirine ayrılmış bulunduğundan davacının bu vakıfla ilgili
 isteminin reddinde bir isabetsizlik yoktur.
	Ancak, diğer vakıflar Abdurrahman Paşa, Sadrazam Melik Mehmet Paşa ve
 Ayşe Kadın Vakfı zürri vakıfların olup, dosyadaki belgelere göre davacı
 bunların evladıdır. Babası Nazım ile diğer bazı vakıf evladının galleye
 müstehak olduğuna dair Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 7.7.1980 tarih ve
 1979/663 esas 1980/382 sayılı kararının, esas defterinin incelenmesinde
 taraflara 16.9.1980 ve 22.9.1980 tarihlerinde tebliğ edildiği, temyiz
 edilmediği ve tebligatın usulsüz olduğuna dair herhangi bir olgu bulunmadığı
 dikkate alındığında babanın galleye müstehak evlat olduğu hususunun
 kesinleştiğinin kabulünü zorunlu kıldığı gibi esasen dosyadaki belgeler
 davacı küçüğün yukarıda sözü edilen 3 vakfın evladından olduğunu
 kanıtlamaktadır.
	Ayşe Kadın ve Abdurrahman Paşa Vakıflarında, vakıftan yararlanacak
 evlat itibariyle batın şartı mevcut olmadığından vakfedenlerle yukarıda
 açıklandığı gibi irs ilişkisi kurulmuş bulunan davacı galle fazlasına
 müstehak olup galle fazlasından yararlanmak için evladın reşit olması
 gerektiğine dair hiçbir kısıtlayıcı şart bulunmamaktadır.
	Sadrazam Melik Mehmet Paşa vakfiyesinde ise mütevellinin nasıl
 belirleneceği açıklandıktan sonra vakıf fazlasının, "mütevelli olan kişi ile
 aynı derecede müsavi evlat" arasında kadın erkek ayrımı yapılmaksızın eşit
 olarak bölüşüleceği açıklanmıştır. "Mütevelli olan ile aynı derecede müsavi
 evlat" deyiminden amaç batın şartına bağlı mütevellinin batınında (kuşağında)
 olanlar kastedildiğine göre burada galle fazlasından yararlanmak için batın
 şartının mevcut olduğu kabul edilebilir. Bu durumda davacı küçüğün üst
 batında mütevelli dedesi sağ iken bu vakfın galle fazlasından
 yararlanamayacağının kabulü ile bu vakıfla ilgili davanın reddinde de bu
 gerekçe ile isabet vardır.
	O halde davacı küçük Levent, diğer vakıflar Abdurrahman Paşa ile Ayşe
 Kadın vakıflarından galle fazlasına müstehaktır.
	Bu durumda mahkemece yapılacak iş, Vakıflar Kanununun 40. maddesi
 hükmü de dikkate alınarak tarafların Yasaya uygun bir biçimde oluşması için
 dava dilekçesinin Sadrazam Melik Mehmet Paşa ve Ayşe Kadın Vakıflarının
 mütevellisine tebliğ ettirilerek davaya dahil edilmesi ile yukarıdaki esaslar
 gözönünde bulundurularak hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
 Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen
 6.000.000 Tl vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
 temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.11.1996 gününde
 oybirliğiyle karar verildi.

  Başkan        Üye          Üye        Üye         Üye
Sait Rezaki   S.Erçoklu   V.Canbilen   M.Tutar   A.Nazlıoğlu
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini