 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Tebliğname
1996/8-93 1996/96 8/64247
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 8.Ceza Dairesi
Mahkemesi : Sivrihisar Sulh Ceza
Günü : 27.04.1995
Sayısı : 41-87
Davacı : K.H.
Davaya katılan : -
Sanık : İsmail Duman
Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki
Kanun hükümlerine aykırı davranmak suçundan sanık İsmail Duman'ın 3091 Sayılı
Yasanın 15/a, TCK.nun 81/1. maddeleri uyarınca sonuç olarak 6 ay 18 gün hapis
cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Sivrihisar Sulh Ceza Mahkemesince
23.06.1994 gün ve 44/113 sayı ile verilen karar, sanığın temyizi üzerine
dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 20.03.1995 gün 2032/3851 sayı
ile;
"Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, Ancak;
1- Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyetinin suç tarihi itibariyle
kesin olduğundan cezanın TCK.nun 81/1. maddesi uyarınca arttırılmasının
düşünülmemesi,
2- Kabule ve uygulamaya göre de; sanığın sabıka kaydındaki ceza
gözönüne alındığında TCK.nun 81. maddesinin 3. fıkrasına göre hürriyeti
bağlayıcı cezanın 1 günden fazla artırılamayacağı nazara alınmadan yazılı
biçimde karar verilmesi" isabetsizliğinden, bozulmuştur.
Yerel Mahkeme, 27.04.1995 gün ve 41/87 sayı ile;
2 nolu bozma nedenine uymuş, 1 nolu bozma nedenine karşı ise; "Ceza
Genel Kurulunun 16.03.1992 gün ve 54/78 sayılı kararına gönderme yapmak
suretiyle, sanığın meraya tecavüz suçundan Sivrihisar Sulh Ceza Mahkemesince
28.12.1990 tarihinde verilmiş hapis cezasından çevrilme 7.500 lira ağır para
cezasından ibaret mahkumiyeti bulunmaktadır. Sanığın bu cezası 01.05.1991
tarihinde bu dosyadaki suç tarihinden önce infaz edilmiştir. Yeni suçu 5
yıllık süre içinde işlemiştir. Önceki verilen cezası kesin olmayıp tekerrür
koşulları gerçekleşmiştir." şeklindeki gerekçe ile direnmiştir.
Bu kararın da Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından süresinde
istenildiğinden dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" isteyen 02.02.1996
günlü tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca
okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın meraya tecavüz suçundan dolayı 3091 Sayılı Yasanın 15/a
maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilen olayda, Özel Daire ile
Yerel Mahkeme arasında oluş ve sübutta bir uyuşmazlık yoktur. Çözümlenecek
sorun; hapisten çevrilen ve para cezasından ibaret önceki mahkumiyetinin
tekerrüre esas teşkil edip etmeyeceğine ilişkindir.
Sanığın 09.06.1988 tarihinde işlediği meraya tecavüz suçundan
28.12.1990 günlü mahkumiyet kararı ile TCK.nun 513/2, 2790 Sayılı Yasa,
TCK.nun 522, 647 Sayılı Yasanın 4, TCK.nun 72. maddeleri gereğince 7.500 lira
ağır para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş ve 19.03.1991 tarihinde
kesinleşen hüküm 01.05.1991 tarihinde infaz edilmiştir. Sanık, hükmün
infazından sonra 28.07.1991 tarihinde davaya konu olan 3091 Sayılı Yasaya
muhalefet suçunu işlemiştir.
CMUK'nun (3842 Sayılı Yasayla yapılan son değişiklikten önceki) 305/1.
maddesi uyarınca, 300.000 liraya kadar olan "para" cezalarına dair hükümler
kesin olup, aynı maddenin son fıkrasına göre, bu suretle verilen hükümler
tekerrüre esas alınmazlar.
24.04.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3355 Sayılı Yasa ile 647 Sayılı
Yasanın 4. maddesinin 4. fıkrası değiştirilmiş "uygulamada asıl mahkumiyetin
bu madde hükmüne göre çevrilen para cezası veya tedbir olduğu" kabul
edilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararlılık gösteren içtihatlarında
belirtildiği üzere Yasadaki maddi hukuka ilişkin bu değişiklik sanık lehine
olduğundan TCK.nun 2/2. maddesi uyarınca önceki mahkumiyetin sonuç olarak,
CMUK.nun 305/1. maddesinde belirlenen sınırın altında para cezası olması
halinde aynı madde gereğince sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması
olanaksızdı. Ancak, 647 Sayılı Yasanın 4. maddesinin 4. fıkrasında 14.12.1988
tarihinde yürürlüğe giren 3506 Sayılı Yasa ile yeniden değişiklik yapılarak
"Bu hükmün uygulanması, kanun yollarına başvurmada engel teşkil etmez" kuralı
eklenmiş hapis cezasından çevrilme bu cezalara karşı kanun yoluna başvurma
hakkı tanınmıştır.
3506 Sayılı Yasa ile yapılan bu düzenleme ile 14.12.1988 tarihinden
sonra hükmolunan hürriyeti bağlayıcı cezanın, 647 Sayılı Yasanın 4. maddesi
gereğince para cezası veya maddede yazılı tedbirlerden birine çevrilmesi
halinde, çevrilme sonucu hasıl olan para cezasının miktarı ne olursa olsun
olağan kanun yolu açık bulunduğundan, CMUK.nun 305/son maddesinin uygulanması
olanaksızdır.
Yargıtay yolunun açık olduğu hükümler verildikleri anda kesin hüküm
etkisi taşımadıklarından, diğer koşulların da gerçekleşmesi halinde,
tekerrüre esas alınırlar.
Uyuşmazlık konusu olayda; sanığın mahkumiyetine ilişkin ilk hüküm 3506
Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 14.12.1988 tarihinden sonra 28.12.1990 günü
verilmiştir. Karar 647 Sayılı Yasanın 4/4. maddesi gereğince Yargıtay
denetimine tabi olup, verildiği anda kesin hüküm niteliği taşımadığından ve
kesinleştiği 19.03.1991 tarihi itibariyle TCK.nun 81. maddesinde öngörülen
diğer koşullar da gerçekleştiğinden sanık hakkında tekerrür hükümlerinin
uygulanmasına ilişkin direnme kararı doğrudur ve uyulan kısmın incelenmesi
için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme kararının
direnmeye ilişkin bölümü doğru olduğundan uyulan kısmın incelenmesi için
dosyanın Özel Daireye GÖNDERİLMESİNE, 14.05.1996 günü oybirliği ile karar
verildi.
Birinci
Başkanvekili 1.C.D.Bşk. 4.C.D.Bşk. 2.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN T.GÜVEN S.SELÇUK M.ONAN
3.C.D.Bşk. 5.C.D.Bşk. 6.C.D.Bşk. R.SÖNMEZ
S.N.DEDA N.BENLİ N.MUTİŞ
N.TANKUT C.ÖZDİKİŞ K.BAŞAL O.K.KESKİN
A.SAYSEL İ.KILINÇ A.İ.HEKİMOĞLU A.R.COŞKUNTÜRK
M.İ.ÜNAL N.OK E.I.KOÇHİSARLIOĞLU O.KÖSEBALABAN
M.F.İNAN S.ERKAN A.İSAOĞLU H.GERÇEKER
|